İnsanların sonsuz azaptan korunup, sonsuz saadete ermelerini sağlayacak dünyevî bakış açısını ve uygulama biçimlerini teklif eden Allâh “NEBİ”si mi?
Ciddi olarak düşünün bir; Tanrının Hz. Muhammed adlı peygamberine mi inanıyorsunuz; “Allâh” adıyla işaret edilenin “Rasûl”ü ve “Nebi”si olan Muhammed Mustafa (aleyhisselâm)’a mı?
Eğer, ikincisine inanıyorsanız... Birincisine inanmaktan hangi farklı yönleri var bu düşüncenizin, lafzından-sözcüklerinden başka? Bunları ayırın bakalım bir yana...
Bu hususları öncelikle çok iyi anlayalım ki, ondan sonra “ALLÂH” adıyla işaret edilenin “RASÜL” ve “NEBİ”si olan MUHAMMED MUSTAFA isimli “KİTAB”ı “oku”maya çalışalım!
O Zât’ın, hangi olayda, neyi nasıl değerlendirdiğini; olaylara bakış açısını; sorunların çözümünü “Allâh”ta nasıl aradığını; sorunun çözümünün, olayları nereden nereye yönlendirilerek çözülmek istendiğini; insanların yaşamı ve olayları nasıl değerlendirmesi gerekliliğinin neden “Allâh” bakışına dayalı ve nasıl olması icap ettiğini “oku”maya hazırlanalım.
Bu arada da...
Kesinlikle bilelim ki...
Dünya ve âhiret saadetini istiyorsak, Allâh adıyla işaret edilenin son “Nebi”sine; “Hakikat”imiz olan “ALLÂH” adıyla işaret edilene ermek istiyorsak “ALLÂH RASÛLÜ”ne tâbi olmaktan başka şansımız ve çaremiz yoktur!
Allâh bu gerçeği fark ettirsin, idrak ettirsin, gereğini kolaylaştırsın ve hazmını versin!