-
Şefaat, göremediğini göstermek, bilemediğini bildirmektir. Şefaat, fiilî değil fikrî müdahaledir. Fikrinde kilitlenmiş olana faydasızdır!
-
Şer görünene aldanmayalım ardında hep nice hayırlar gizlidir!
-
Kimi çıkarlarının doğrusuna göre yolunu çizer kimi de yaşamın gerçeklerine göre. Sonunda hüsran yaşamak istemeyen, çıkarlarını öne almamalı.
-
Çokları kısa vadeli kazanımlar üzerine yaşamını kurgularken, uzun vadede neler yitireceğini düşünemiyor. Hırsla kalkan zararla oturur!
-
Yüzeyde yüzenler olduğu gibi, derinliklerin de ehilleri vardır. Derinleri hesaba katmayanlar, düşünemeyenler, derinden gelenlerle şok olurlar.
-
Dün sizden nefret eden bugün seviyor görünüyorsa, saygı duyun ama güvenmek için zor günleri bekleyin tedbirli olarak.
-
Hakaret ve iftira ile aklının kavrayamadığına veya çıkarına ters düşene yaklaşan, ergeç El Hasiyb ve El Züntikam isimleriyle de muhatap olacak!
-
İrfan sahipleri ölmeden dünyayı kafalarından sildiklerinden ne kaybedecekleri vardır ne de korkuları! Dilediğini Yapanı bilenin kavgası olmaz.
-
Dinin Sünnetullâh dediği yaşam sistemini bilmeyenler, yapılanlar yapanın yanına kâr kalır sanırlar. Oysa kesinlikle sonucunu yaşarlar!
-
Aşk için gelmişiz biz, bu cihana; Dost’u sevmektir bizim işimiz! Allâh, der her bir zerremiz. Ağyar, görenden bize ne! Yer gök seslenir her dem, Allâh! Benlikten geçenin, yâridir Allâh! Aşkı bulan neyler ki bu dünyayı; Her dem, seslenir o, Allâh Allâh! A H
-
Sevgi dolu insanın yüzündeki güzelliği sizi çekiyorsa, o çekim güzellik ötesi sevgiden gelir.
-
Kavgası olmayanın yaşamıdır huzur. Huzurun dışa vurumu ise yüzdeki güzellik ve dinginliktir. Onlarla oturmak ise mutluluk yaşatır.
-
Yanında huzur ve mutluluk duyduğunuz insanlar varsa onlara nankörlük etmeyip hâllerini paylaşmaya çalışın ki size de yansısın yaşam değerleri!
-
Rabbiniz (beyninizdeki datanın orijini olan Allâh Esmâsı potansiyeli) kendindeki özellik ve güzellikleri fark ettirip beden sanmaktan kurtarsın!
-
Dünyada kendini ölüp toprakta çürüyüp yok olacak beden sanmaktan daha büyük felaket yoktur insan için. Allâh inkâr gafletinden kurtarsın!
-
Sevdiğinizin gerçekliği asla gördüğünüz sûret değil, ondan algıladığınız mânâdır. Gördüğünüz değişsede, sevginiz değişmez. Sevgi sûretsizedir!
-
“ALLÂH” İSMİ İLE İŞARET EDİLEN, tüm varlığın ve senin hakikatindir ESMÂSI (isimlerle işaret edilen özellikleri) ile. Hakikat bu olduğuna göre?
-
Gerçekte, nefret ettiğin de, sevip bütünleşmek istediğin de hep O olmaz mı? Sevdiğin için yaptıkların, kimin için yapılmış oluyor bu durumda?
-
“Yerlere göklere isteyerek veya istemeyerek kulluk edin” âyetinde topraktan havadan mı söz ediyor, şuur ve bedenlerden mi? Her an kimle muhatapsın?
-
“Ruh” iki anlamda kullanılır. 1. Allâh esmâsının işaret ettiği özellikler toplamı 2. İnsanın ölüm ötesi bedeni. Şu an’da mevcut üflenen, birincisidir.
-
Soruyorlar “Allâh her şeyi biliyorsa, dünyaya bedene ne gerek vardı doğrudan geçseydik o boyuta!?” Yaratılışta, potansiyelde olan bilgi sûretlenir. Bedenli yaşam süreci gerçekte, beynin Esmâ potansiyelini kişilik formuna dönüştürme sürecidir. Sûretsiz mânânın, kişilik formu almasıdır. Kuantum potansiyelde (Allâh ilminde) varolan insanın, kişilik formu alması, beyin aracılığıyla oluşur. Daha sonra oluşan form, bedensiz devam eder.
-
İnsan beyninin levhi mahfuzu, genetik formülüdür. Yazan kalem, dişi yumurtasına sperm mürekkebiyle yazar kaderi/fıtratı. Değişir mi, bu ayrı bir konu…
-
Kur’ân, tümüyle insana kendisini anlatmak Allâh aynasında kendisini tanıtmak için gelmişken, biz O Kitapta anlatılan her şeyi ötede hayal ederiz!
-
Her ne ararsan insanda ara insanda bul, diyor tüm evliyaullâh. A. Geylânî’den Hacı Bayram’a, Hacı Bektaşi’ye kadar. Bak “İnsan”da!
-
Bin dikenin acısına katlanamazsan bir güle erip sefasını süremezsin. Gülü dikenlerle perdelemiş, bedelini ödeyemeyen ermesin, diye.