ahmedhulusi.org

Hırsla kalkan zararla oturur! Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak vardır. Kanaat tükenmez hazinedir. Keskin sirke küpüne zarardır.

Bir anlık duygusal çıkış, bir ömürlük pişmanlık yaşatır! Yitirdiğin hiçbir şeyi geri alamazsın.

Sevmek ve her an sevgiyi dolu dolu yaşamak için yaratılmış olanın, sahip olma hırsıyla ömrünü berbat etmesi ne acıdır!

Sahip olmak için an’ını yitirip tüm geleceğini mahvediyorsun, oysa hepsi burada kalacak. Yalnızca sevgi sana cenneti yaşatır.

Sahip olma duygusunun ayrılmaz parçasıdır KAYBETME korkusu! Sahiplik duymadan sevmek, cennet yaşantısıdır. Korkuların ise cehennem ateşin!

Beğenen karşılığını bekler, sen de beni, der! Sevgi karşılıksızdır. Seven gocunmaz, küsmez, yüz çevirmez. İstediği olmayınca sen yoluna, demez!

Cehalet, cehennemî ateştir! Uyaranı görememek, cehalettendir. Bilgisizliğini fark etmemek ise başa gelmiş en büyük belâdır ki sonucu yanıştır.

Eser üretemeyen zavallı; dedikodu, gıybet üretir! Kendini geliştirip yeni bir bilgi üretemeyen, üretenlere çamur atarak tükenir!

Her gün yeni bir başlangıç, yeniden yapılanma fırsatıyken, niye dünün tekrarıyla ömrü berbat etmek?

“Sâfiyetle inanmıştım” demek saflık itirafıdır; yeni saflıklara gebe olunduğunun işaretidir. İlmin ve aklın, inancını oluştursun, saflığın değil!

Rüyada bir kişinin asker kıyafetiyle görülmesi, kişinin ehilse ricâli gaybtan, üzerindeki mertebe seviyesinden yardım aldığına işaret edermiş…

Atlar çaresizdir, at gözlüğü takanlar zorunlu öyle görürler, fâsit dairede dönerler! İnsanın at gözlüğü ise, duygularıdır; aynı işlevdedir.

Filmi seyrederken bütünleşirsin oyunla oyuncularla; müdahale etmek istersin, tâ ne zaman çekilmiş oyuna! Bitince de kalırsın kendi dünyanda.

Senaryosu, rolleri, kostümleri belli oyun seyredersin de hâlâ sanırsın değiştirebilirsin senaryoyu! Salatalığı domatese çeviremezsin!

Kral krallığını oynayacak, casus casusluğunu! Oyun belli sonu belli! Belli olmasa 1400 yıl öncede bilinir miydi bugünlere dair olanlar?

Ârifsen seyredersin âlemi kimseyi suçlamadan; niye patlıcansın da biber olamadın; lâlesin de gül olamadın, diye! Teklif var, suçlama yok!

Düşünebilen beyinler için kader konusunun püf noktası: Allâh, insanı kendi sıfatları üzerine yaratmıştır. Hayat, ilim, irade, kudret, kelâm. Ve de semî, basar. Kudret iradeye tâbidir, irade kadarıyla açığa çıkar insandan. İrade ilme tâbidir, ilmi kadarıyla açığa çıkar. İlim hayata... İnsanın ilmi ise fıtratına dayanır yani yaratılış amacına dayalı programına. İrade programa dayalı olarak çalışır. Fıtrat âyetleri bunu anlatır.

Sonunda pişman olmak istemiyorsanız, duygularınıza hitap edenlerden sakının. İnsan aklıyla farklıdır. Aklınıza hitap edene yakın olun.

Uzaydaki yıldızların, tüm dünya plajlarındaki kum taneciklerinden fazla olduğu bir evrende; kim ve ne olursan ol, sadece bir HİÇsin sen!

Kimlerden hangi gerekçelerle olsun açığa çıkan fiiller ergeç sonunda kendilerine döner ve sonuçlarını yaşarlar. Dilediğini yap, sana dönecek!

Dünyasında cehennem ateşi sönmemiş ego/benlik/nefsaniyet sahipleri, için için yanmaktan, asla aşkı yaşayamaz, şarab-ı tâhiri içemez.

Yaşadıklarından ders almayıp, duygularıyla yaşamına yön veren, yanmaya mahkûmdur. Başkalarına ibret olmak için vardır. İbret al, ibret olma!

Kavga etmek cehennem ateşlerinden bir ateştir ki, onu da benlik ateşi besler! Bırak kavgayı, sev ve hoş gör, Hoşu gör! Herkes karşılığını alır.

İntihar eden kişi, o fikri oluşturan şartlarla beyni bloke olduğu için, ölüm sonrasında sürekli aynı şeyi yaşar kabrinde ve azabı süregider.

Bu bedenden sonraki beden, beynin/ruhun edindiği bilgilere göre oluşacak maddesiz bedendir; tıpkı rüyadakine benzer.