-
Allâh’a küsen, tavır takınan, yaptığını beğenmeyeni, Allâh kendi dünyasına bırakır. Bu en büyük cezadır. Kendi kısır döngüsünde döner durur.
-
Allâh bizleri ikiyüzlülükten, kalp kırmayalım bahanesiyle karşımızdakini aldatmaktan arındırsın. İçi dışı bir, konuştuğunu yaşayan yapsın.
-
İnsanların gerçekten inandığı gibi yaşayıp, konuştuklarının bizzat yaşamı olduğunu düşünüyor musunuz?
-
O Allâh’tan çok korkun ki, sistemi gereği sadece bakışınız davranışınız değil, an içindeki düşüncenize göre dahi, sonraki anlarınızı inşa eder. Korkulası olan kimlik kişilik değil, içinde yaşadığınız Allâh sistemidir. Allâh’a haşyet duyulur, Allâh sisteminden korkulur. Allâhım uyandır! Uyan ki, gerçekte muhatabın: Vechullâh’tır!
-
Bir insan, dünya yaşamında ne pahasına Allâh’a ermek aşkına sahip değilse, ona âşık denmez. Aşk yalnızca Allâh’a erme aşkıdır. Kula aşk olmaz. Kulun kula aşkı değil, sevgisi olur. Sevgisinin derecesini ise sevdiği için terk ettikleri gösterir. “Seviyorum”un bedeli vardır. “Çok seviyorum, çok özlüyorum” laftır. Çok özlediğin çok sevdiğin için nelerinden geçip, ne fedakârlıklar yaptın.
-
Araplar mukabeleyi anladıkları lisanla, Kurân’ı anlayarak yapıyorlar. Siz de anladığınız Kurân’ı mı dinliyor, okuyorsunuz? Anlamanız için diyor!
-
Hayat sürprizlerle doludur ama en büyük sürprizi Azrâil yapar! Hazır mısınız sürprize? Geri çevirme şansınız, mazeret imkânınız olmayacak!
-
Kurân’ın ruhunu anlamayıp yukarıdaki tanrıya inananlar, ordan buraya ruh üflediğini, sonra da o ruhun defalarca beden değiştirdiğini sanıyorlar!
-
Allâh adıyla işaret edilenin İhlâs Sûresindeki kapsamını kavramış olanlar asla reenkarnasyona inanmaz. Bunu yayanlar cinnî etki altındadırlar.
-
Söylüyorlar: TR’deki Tv’lerde Ramazan dolayısıyla Din hakkında konuşan herkes Allâh’ı gökteki tanrı, Kurân’ı uzaydan gelmiş fermanname gibi anlatıp, Rasûlü de tanrının postacısı gibi konuşuyor. Kimsenin geçmiş Allâh ehlinin Din anlayışından haberi yok. Bu anlayışla ölen çok şoklanır.
-
Seni yargılayacak olan sendedir. Senden seni gören, senden seni hesaba çekip sonucunu sana yaşatacak olandır. O göklerde değildir!
-
Kendini Mehdi, müceddid, velî, kutup, mürşid sanan, kerâmet gösterdiğini sanan nice kişiler hep cinnî bağlantı sonucu bu hâldedir, bilmezler. Anlamak için ölçü mü? Kurân’ın Tevhid, Vahdet anlayışına, onların anlayışının uygun olup olmadığıdır. Cinnîlerde vahdet anlayışı olmaz.
-
Kaf 16: İnsanı biz yarattık nefsinin (amigdalasının) vehmini vesvesesini oluşturmasını biliriz, biz şahdamarından yakınız. Her şey beyninin derinliğindeki boyuttan oluşmaktadır. Şu an beyninde ne varsa ölüm ötesinde de aynısı olacaktır, daha da fazlası.
-
“İnna lillah ve inna ileyhi raciun”; Kesinlikle biz Allâh (esmâsının açığa çıkışı) için varız ve Ona dönücüyüz (sonunda hakikati fark edeceğiz). Allâh Rahmet ve merhamet eylesin terör saldırılarında hayatını kaybeden mümin kardeşlerimize. Sabır ve hazım ihsan etsin yakınlarına.
-
İlim öğrenmekle felsefeci olursun. İlim öğrenmek, gereğini uygulayıp yaşamına geçirmek içindir. İlmini yaşamıyorsan yanman bitmez. İlim hedefi gösterir, gerekli çalışmalar ise hedefe erdirir. Salâtı yaşamayan, orucu hissetmeyen, sahip olduklarından geçemeyen, kurtulamaz.
-
Allâh ehlini dinleyip kendi ezberine devam edenler, dinlerini eğlenceye çevirenlerdir. Din tasavvuf sohbetleri, kendini tatmin için olmamalıdır.
-
Salâtta kendini yok etmiş hâlde iken Fâtiha’nın üç âyetini dilinde okumuyorsa, Rabbine iyyake’leri söylemiyorsan, enamte’de ne istediğini... Kısacası yaşamadığın din, senin dinin olmaz, kendini aldatarak geçer gidersin.
-
İbadette ezber olmaz! Ağzından çıkan her kelimeyi düşünmeli!
-
Allâh dilediğini kendine seçer ve bunun yollarını kolaylaştırarak hakikatini hissettirip yaşattırır. Dışsallıkla avunanların sonu hüsrandır. Hakikatın olan Allâh’ı yaşama isteği mi açığa çıkıyor senden, yoksa bu dünyada bırakıp gideceğin dışsallığındakilerle eğlenmek mi? Fark et!
-
“KADR” gecesi acaba kişiye özel (gece/yokluk hâli sonucu) yaşanan bir hissiyat olabilir mi?
-
Beden sağlığınız için 3-4 günde bir yemek alışkanlığınızı değiştirin. Protein ağırlıklıdan sebzeye, sebzeden karbonhidrata, sonra yağlıya dönün. Yeme alışkanlığını bu tür değiştirmek bedeninizi çok yönlü kullanmanızı sağlayacaktır.
-
Mekre uğramış olduğunu ve nedenini kavrayamayan kişiye ne nasihat fayda verir, ne de şefaat! Ömrü ezberlediklerinin dedikodusuyla geçer.
-
Kişi Ramazandaki kazancınının ne olduğunu, bayramdan sonraki günlerde; Haccının veya umresinin getirisini de, döndükten bir-iki ay sonra görür. Hac ve umre, insanın insanlığını yaşamasına vesile olacak çalışmalara yönlendirirken, insansının da hayvani duygu ve fiillerini arttırır. Orucun feyzini yakalamış olanlar, Ramazandan sonra da hayvani istek ve duygularını frenlemesini bilirler. Oruç gösterisi yapanlarsa hüsran!
-
Hazmedemediklerini hazmetme sürecinde yaşadıklarının tanımıdır cehennemî yanışlar. Hazmet, yanışın bitsin!
-
Beraber olduğun kişiler sana hakikatini ve Allâh’ı hatırlatanlar mı yoksa dışsal dünyanda oyalanmaya çekenler mi? Çevren mübarek olsun.