-
Cehennemi beklemene gerek yok, ZEBÂNÎler çevrende, zihninde, dünyaNda! Kendini tanımadığın sürece esirisin onların. Ne isim verirsen ver!
-
Renksiz renge büründü. Renkler onu kendi gibi gördü. Rengi renksizliğine bulaşmadı. Renkler renkleriyle yaşadı.
-
Mahşerde, sizin “Ruh” diye bildiğiniz gerçek hakiki beyinler, bütün yaşam bilgisi ile mevcuttur. Kıyamet ile ilgili anlatılan olayların çoğu, metaforlardır, misali anlatımlardır.
-
Tüm insanların ölümü tatması ve ötesindekileri yaşaması çok uzun süreç iken; hakikat ehli ehlullâhta bunların tamamı bu yaşamda yaşanırmış!
-
İnsan, beklenti ve kabulüne ters düşen olaylardan yanar, azap çeker. Onları hazmedince yanması biter, arınmış olur. Cehennem rahmettir, arındırır.
-
Cehennem denen ortam, insanların hazmedemediklerinden ve bedensellik kabullerinden arınmaları içindir.
-
Kabullerinin sınırıyla sınırlısın!
-
Allâh kimseye azap etmez. İnsan edindiği kabul ve şartlamasından arınırken yanma/azap duygusu yaşar. Bu yüzden her yanış Rahmettir, arınmadır.
-
Allâh’a nankörlük yapanın, kuluna nankörlük yapmaması mümkün müdür?
-
İnsan, nankörlüklerin hazmıyla yaşayandır. Seyirde olduğu için…
-
Eğer Kurân’daki bilgi, bir beyinde açığa çıkarsa orda benlik dağı paramparça olur, yok olur. Benlik kalmaz, Allâh haşyeti yaşanır.
-
Kıyamet günü, varlığındaki varlığın, Allâh’ın varlığı olduğuna iman etmiş olanlar, Aminü Billâhi âyetini çözmüş ve yaşamış olanlar Kevser’i değerlendirecektir.
-
Beyninizde yaratıp büyüttüğünüz sorunlar altında ezilmekten ne zaman kurtulacaksınız? Bunların yarın hiçbir anlam taşımayacağını düşünün!
-
Dünden kurtulamayanın, dünyasındaki yanması hiç bitmez; ne burada ne ötede! Dünü dünde bırak, hatırlama! Yarın, olacak olan olacak, değişmez!
-
An içinde yaşadığının dahi üstüne çık, seyirde ol, keyfini yaşa an’ının. Yananlar, an’ın içinde kabulleriyle sınırlı olanlardır!
-
Olaylar seni kabul ve şartlanmaların yüzünden boğmaya başladığında sor kendine: bunun Allâh indînde yeri ve değeri ne? Amentü Billâh dediysen…
-
“Sizi de fiillerinizi de Allâh yarattı” âyeti Kurân’dayken; beyninizde birini suçlama varsa acaba hâlâ imanlı olur musunuz? İmanlı ölür müsünüz?
-
Öncelikle anlayalım ki; din, iman edilesi ana başlıklar için bildirilmiştir. Bunlar da; insanın Allâh’ı bilmesi, kendi hakikati ve âhiretidir.
-
Allâh’ın senin inanmana ihtiyacı olmaz. Senin kendini tanıman, hakikatini kavraman ve bunun cennetine ermen için Allâh’a iman etmen gereklidir.
-
“Hesap görücü olarak nefsin yeter!”, “Oku kitabını” âyetleri gelecekte değil, kurtuluşa erecek beyinlerde şu an açığa çıkar. Ki sonucundaki fark edile!
-
Kendinizi Allâh’a verin yani Allâh’ı anlayıp hissetmeye çalışın! Çünkü O, yukardaki bir tanrı değil!
-
Korkusuz olun! Allâh için yola çıkıyorsanız, başınıza ne gelirse gelsin boşverin! Nasıl olsa bu dünyada bırakacağız bu bedeni...
-
Evrende Dünya’da tanrısıyla yaşadığını düşünen insansı, beyninin yarattığı dünyasında evren, dünya, tanrı ve değerleriyle yaşamanın cehennemindedir.
-
Allâh ismiyle işaret edilene iman etmeyen zannına göre Zâhir olan Allâh seyriyle yaşamaya mahkûm olur! Yanması bitmez!
-
Kaybetme korkuları, kazanma beklentileri insansının tüm dünyasının yaşam ögeleridir. İnsan yalnızca seyirdedir. Ne kazanç, ne kayıp!