-
Allâh diyor ki: Ey kulum seni kendim için yarattım, sense kiminlesin? Bu sorudan avamın anladığı farklı, havasınki de hasın ki de! Sizce?
-
Herkes kendi dünyasında, kendi kurgusu olan karşısındakilerle yaşıyorsa karşısındakinin dünyasından bîhaber, bu yalan dünya değildir de nedir?
-
En değerli ibadet; Ez Zâhir olan, yüzünü çevirdiğin yerde vechini gördüğün, her an muhatabın olan ALLÂH’ı SEVMEKTİR! Sarıldığın O’dur!
-
Karşında sana yüzünü gösteren Allâh’ı sevmiyorsan hayalinde yarattığın tanrınla başbaşasın! Fiili hoşuna gitmese de kendisini sevmelisin.
-
Yalnızca bir düşünür ve yazar olarak düşüncelerimi yazıp anlattığımı sayısız defa vurgulamama ve açıklamama rağmen niçin şeyhlik algısı? Niçin insanlar şeyh olduğum ve tarikatim olduğu algısıyla kandırılıp, düşüncelerimden uzak tutulmaya çalışılıyor, hangi çıkarları baltalıyorum? Birileri çarpıtılmış/örtülmüş söz veya görüntülerle kapı kapı dolaşıp niye “O öcüdür” çocukluğu içindeler, tüm yayınlarım ortada iken!
-
Hasbiyallâhu veni’mel vekiyl! Hasbiyallâhu la ilahe illâ hu, aleyhi tevekkeltü ve huve Rabbul arşil azîym!
-
Orlando’daki AVATAR çok boyutlu gösterisi ibret alana çok önemli ders. Gözlüğü takıp koltukla uçuyorsunuz 3D ekran içinde Avatar Dünyasında. Kendinizi bedeninizi unutmuş hâlde bambaşka dünyadasınız. Beyninizin algısına GÖRE yaşadığı o süreçteki dünyası! Mutlak gerçek nedir? Mutlak gerçek, beyninizin o andaki algıladığı dünyayı veritabanınıza GÖRE kurgulayarak size dünyanızı yaratması! 3D gözlük çıkınca bitti! Neyin örneği bu? Gözünüzün devreden çıktığı zamanda da beyniniz tamamen farklı algı içinde farklı dünyanızı oluşturacaktır. Buyurun âhirete!
-
Kendi geleceğini düşünüp, âhiretini düşünüp kendi sorunlarıyla uğraşmayıp başkalarının dedikodusuyla ömür harcayanları yalnızca seyredin!
-
Nuru Hûda Rahmetli Medine’li Osman efendi, 1965’te İsrail Türkiye’ye komşu olacak sonra da Amik ovasında büyük savaş olacak demişti. Görelim! Elbette bu olayın gerçekleşmesi için önce İsrail’in TR’ye komşu olması lâzım. Olabilir mi? Ben pek anlamam siyasetten. Yalnızca bir anı!
-
Bildiklerimi paylaşmak adına ziyaretime gelenlerle ilgili bugüne kadar hiçbir şey yazmadım ve konuşmadım. Toplumun en üst düzeyindendiler. Dinlediler ve olayın bir tarikat konusu olmadığına şahitler. Resimleri yayanın elinde bu değerli insanların da ziyarette çekilmiş fotoları var. Kendilerinin resimlerinin, ses kayıtlarının bir yerlerde yayınlanmasından hoşlanmayacak olanların başkalarınınkini yayınlamaları hoş değil.
-
Sohbete gelen insanların benzer fikirlerle dostluk kurmaları doğaldır elbette. Konu özel yaşama girdiğinde ise beni hiç ilgilendirmez. Herkes kendi hayatını kendi yolunu kendi aklıyla kendi çizer, sonuçlarını da kendi yaşar. Tâbi olunacak tek kişi Rasûlullâh’tır.
-
Allâh bir kalpten nurunu çekip karanlıklar içinde bırakırsa; o dilden her türlü yalan, gıybet, iftira saçılmaya başlar. Allâh’a sığınırım!
-
Uzun yıllardır “Bu bilgileri alın, değerlendirin; sonra da beni terk edin! İşiniz benimle değil, yeryüzüne gelmiş en muhteşem bilinç Muhammed Mustafa a.s. iledir!” başlığı altında bildiklerini paylaşan insan için atılan iftiraları, kurgulanan yalanları vicdanınıza bırakırım. Ya Hasiyb!
-
Kurân’ın Ruhunu okuyanlar için kadınlar erkeklerle eşit haklara sahiptir. 2. sınıf değildir! Erkekler hazmedebilse!
-
“Sünnet”ten söz edip duranlar acaba sünnet nedir ne değildir, niyedir; hiç sünnetler üzerine düşünmüşler midir?
-
Kesin ve net konuşuyorum; ömrüm boyunca tarikatım olmadı. Ne ayin yaptım ne de ayine katıldım. Allâh’ın çirkef iftiralarla sınadığı kulum! 50 yıldır yazdıklarım anlattıklarım net ortada iken, www.ahmedhulusi.org ve youtube kanalında mevcut iken kitaplarım ortadayken hâlâ mı?
-
Ne kadar mantık ötesi bir saf soru! Niye Suudi Arabistan değilde ABD’ye gitti? Hangi İslâm ülkesinde düşündüklerini özgürce yayınlayabilirsin?
-
Aklı ile yaşayıp hesap vereceğine imanı olan, asla zinadan 36 defa şiddetli olan gıybeti yapmaz. Yapıyorsa ya aklı yoktur ya da imanı!
-
10 yıl önce, “YENİLEN” kitabımızda ne yazmışız? “NoktaNdaki Kudret” yazısında, insanlara dinin hakikatini çıkarsız anlattığında başına gelecekleri anlatmışız.
-
Kendine hak gördüğünü eşin ve dostların için de hak görmüyorsan henüz insanlıktan nasibin ulaşmamış!
-
Herkes bildiği kadarıyla kafasında yarattığı kişiliklere duyduğu sevgi veya nefretle yaşar. Gerçekte, kavgası/sevgisi kendinden kendinedir.
-
Varoşlarda doğup büyümek kusur değildir. Kusur olan, beynini varoş kabullerinden ve değerlerinden arındırmamak, çağdaş dünyayla tanışmamaktır.
-
Dualarınız dünyada bırakıp gideceğiniz şeyler için mi yoksa ebeden sizle olacak şeyler için mi?
-
“SEN”inle ilgili her şeyi Allâh senden seninle yaratıyor! An’ın Allâh tarafından yaratılırken, “Sen”de ben yaptım hissiyatını da oluşturuyor. Gaflet, ben yaptım hissiyatıyla başlıyor; çoğunlukla da yangınlara yol açıyor! “Sizi de fiillerinizi de Allâh yaratır” anlamındaki âyet!
-
Fâni dünyaya ait ne varsa hepsi ilmin metaforik sûretleridir. Metaforlar fânidir! İlim Bâkî’dir! Sûret Kâbe fâni, ilmi varlığı ise Bâkî’dir. Kâbe, insan beyninin zâhir âlemdeki metaforik sûretidir. Bu yüzdendir ki insan kalbine aynadır. “Her an yetmişbin melek gelir Kâbe’yi tavaf eder ve gider bir daha geri gelmez” hadisi insan beynine ulaşan melekî astrolojik etkilere işaret eder. Ölümü tadan metafor dünyadan kendi metaforik dünyasına geçer. Âmâlıktan kurtulmuş olan ilmin dünyasında, basîret âmâsı metafor dünyasındadır. Beynin bilgiyi/datayı sûretlendirerek kişinin dünyasını oluşturduğunu anlamayanın metaforik dünya ve dünyamız konusunu anlaması imkânsızdır.