-
Kurân’daki, bize GÖRE zaman kavramlı anlatan âyetleri, gerçekte zaman kavramsız olarak her an açığa çıkmakta olduğunu düşünerek anlasak.
-
“Seriülhisab”, anında hesabını kesen ise, gelecekte ayrıca hesap mı var; yoksa gelecekteki hesabın sonucunun yaşandığının fark edilmesi mi?
-
Allâh Esmâsı her an tümüyle açığa çıkmaktadır zaman kavramsız! Dünya, berzah, kabir, cehennem, cennet türlü anlam ve şekilde yaşanmaktadır! Bunların ne şu anda çeşitli boyutlarda yaşanması gelecekte ebeden yaşanmayacağı anlamına gelir; ne de şimdi yaşanmıyor gelecekte yaşanacak anlamınadır! Allâh sistemi Kurân’daki anlatımıyla ve tüm detaylarıyla her an açığa çıkmaktadır ve ebeden çıkacaktır; görene, fark edene!
-
Hiç kimse gerçek dünyayı orijinaliyle göremez! Gözünün geçirdiği bilgi kadarının oluşturduğu hayal dünyasında yaşar!
-
“KABİR” âlemi toprak altı değil, beynindeki bilgi/düşünce dünyandır. Şu anda da kabir âlemindesin! Fark et, işte âyet: “Diriler (hakikat ilmi) ile ölüler (kendini vefat edince yok olacak sanan bedenliler) de bir olmaz! Muhakkak ki Allâh dilediğine işittirir... Sen, kabirlerin içindeki (kozalarının - beyinlerinin içindeki dünyalarında yaşayıp kendini bununla kilitlemiş) kimselere işittirme işlevine sahip değilsin!” (35. Fâtır: 22)
-
Allâh seni seviyorsa zihninde hep o vardır; andığında gözlerinde sevgisi parlar!
-
Cumanın berekeketi ancak Cumayı değerlendirebilenler içindir. Bu Cuma kimleri SEVİNDİRDİNİZ?
-
Görülen değil, orijin beyninizin çalışma sisteminden haberiniz var mı? İnanın hayatınızın en önemli konusudur bu!
-
Duygusallığın açığa çıkışı olanın aklına hitap edemezsin. Duygusuna hitap edersen ergeç pişman olursun! Çare?
-
Algıladığın ve hüküm verdiğin her şey, algıladığının sûreti kadarının yani bir enstantanesinin, dünyanda oluşan simgesi! Herkes kendi dünyasında yaşamakta ve yaşayacak sonsuza dek! Dünyan ne kadar gerçek geliyorsa sana, cennetin veya cehennemin de o kadar gerçek olarak sonsuza dek yaşanacaktır! Herkesin dünyasındaki her şeyi; veritabanını oluşturan değerlerine göre yerleştirdiği şeyler... Sevindiren, mutluluk veren ya da üzen yakan her şey, veritabanını oluşturan değerlerin yüzünden meydana gelmekte!
-
Hitabın mertebesini değerlendiremeyenin hitabı değerlendirmesi mümkün olmaz. Hitabın mertebesi, anlamında gizlidir.
-
Ruhlarla görüşüyoruz sananlar tanrıya inanır “Allâh”ı bilmez! 70’li yıllarda Dr. Ruhselman’ın “Allâh” kitabını okumuş, tanrısını! görmüştüm.
-
80’li yıllarda “ALLÂH” isimli kitabı yazıp, tanrı kavramı ile ALLÂH İSMİYLE İŞARET EDİLEN farkını anlatmaya çalıştım.
-
Eren erir! Erimekle erilmez! Güneş’i gören buz erir, göremeyen buz dağı dikilir durur! Ateş yoksa, buz neylesin!
-
Bilim dünyasındaki gelişmeleri, beyin konusundaki bulguları bilmeyenlerin geçmiş ruh, reenkarnasyon hikayelerine inanması normaldir.
-
Aç durarak ölümlü bedeninize oruç tutturacaksınız; ya ölümsüz bilincinizin orucu nasıl gerçekleşecek?
-
Her şeyi, kendini hangi boyutta hissedip, nereden baktığına bağlı olarak değerlendirirsin!
-
Hüsran; duygularıyla hareket ederek, yanlış ata oynayanların sonunu tanımlayan kelimedir.
-
İlmime göre elimden gelen her şeyi yaptım, diyebilmenin huzuruyla uyuyabiliyor musunuz?
-
Sadece Allâh var, “gayrı” kavramına yer yok; diyebiliyorsan; hiçbir olay, oluşum da seni yakmıyorsa, sözünde sadıksın.
-
Tasavvuf saflaşmadır. İlim, uygulanıp getirisini yaşamak içindir. Değerlendiremediğin bilgi yükündür!
-
Tanrısını yargılayanların beğenmeyenlerin son durağı, psikiyatrist olur.
-
İslâm Dini’nde DİN ADAMLARI SINIFI YOKTUR! FETVA ASLA KURTARICI DEĞİLDİR! Kişi fetvaya değil KURÂN’a muhataptır!
-
Kaybedeceğin şey varsa, kaybetmeye mahkûmsun! Hatta kaybettin bile!
-
Hayat “an”dan ibarettir; yalnızca yaşadığın “an” vardır, ama unutma ki, o anda yaşadığını geçmişteki “an”ların inşâ etmiştir.