-
An içinde gördüğünle değil, hayalindeki onunla yaşıyorsun! Hayalindekini ne zaman görmüştün ki?
-
http://ahmedhulusi.org’da KENDİNİ TANI kitabında bahsedilen, DİVAN EHLİ veya RİCÂLİ GAYB denilen kimselerin, METAFOR kabulü ancak taklit ehli olan, BÂTIN ÂLEMİNDEN habersiz kişilerin görüşüdür. Tahkik ehli bunların METAFOR değil bilfiil var olan zevât olduğunu bilir.
-
Zaman kurabiyesini 12 parçaya böldük. Nihayet son parçanın sonuna geldik. Yarın gece son lokmasını yutacağız kurabiyenin ve gelsin yenisi! Beynin dünyasında zaman yoktur! Sadece resim kareleri ve kısa videolar vardır! Yaşam da anlık resimlerdir.
-
Egosundan, benliğinden geçemeyenin ateşi hiç sönmez. O ateşi söndürecek ne su vardır ne de ilaç. Ateşin körüğü, dediğini istediğini illa yaptırma hırsıdır.
-
Onlarca taş atmaya gerek yoktur. Bir taş bir sırça vazoyu kırmaya yeter. Sonunu düşünmeden söylediğiniz yazdığınız söz, attığınız taş gibidir.
-
Ateş nedir diyorsunuz. ATEŞ ŞİRKTİR. Ne zaman neden yanıyorsanız, bilin ki içine düştüğünüz ŞİRK düşüncesi ve hâlindendir. Şirkte olanın yanması bitmez. Allâh, her şeyi bağışlarım şirk hariç, diyor. Yanıyorsan, şirkinin cezasını çektiğin içindir.
-
Bir zahmet yoktur ki içinde Rahmet barındırmasın. Zahmetteki Rahmeti görebilene ne mutluluk!
-
“Bir sene görmediğiniz kişi, bir sene sonra gördüğünüzde sizin bildiğiniz kişi değildir.” Hadis-i şerîf. Böyle bir süre sonrasında anılarınızla yaklaşmayın ve de anılarınızdakini beklemeyin o kimseden.
-
Hayatta bazen Rahmet önce gelir ardından zahmet, bazen de önce zahmet gelir ardından Rahmet. Gelenden geleceği görür ârif!
-
İnsanlarla olan samimiyetiniz onları haddini bilmezliğe taşıyorsa mesafenizi değerlendirin. Yaptığınızı beğenmeyen çeker gider, dilediği gibi yaşar; ama bu onlara hesap sorma hakkı vermez. Haddini bilmeyenden uzak durun.
-
Riyâkarlık kuşatmış tasavvufçuları yaşamadıklarını konuşur Konuştuklarını yaşamazlar. Ya yaşadığını konuş ya da konuştuğunla yaşıyormuşluk yapma.
-
Egoist misin sor kendine: Kendine davranılmasını istediğin gibi mi davranıyorsun muhatabına?
-
Hiç ölmeyecek bedenliler dünyasıyla tüm ilişkimiz bitmeyecek gibi dünyaya bağlı olarak yaşıyoruz da yarın ya da bugün bir anda hepsini arkamızda bırakıp gideceğimiz kaç kere aklımıza geliyor gün içinde.
-
“İnsan” fıtratıyla dünyada açığa çıkanın tek hedefi ve amacı Allâh’ı görmek ve seyretmek, her an (yevm içinde) Allâh ile olmaktır. Diğer fıtratlar evcilik oynar, para pul, isim şöhret, daha iyi yiyip içmekle ömür tüketirler. Yaşamın aynandır.
-
Hayal hayatın desteği, sükûtu hayal gerçeği, demişler. İnsan birilerine bir katkıda bulunacağını sanır, sevgi sözcüklerine kanar, hayatını onlar için verir. Sonra görürki herkes sadece dinliyor ve keyfine bakıyor, işte hayatın gerçeği!
-
Dünyalık sevgisiyle dolu, benlendiklerinden vazgeçemeyen kalbin aşktan nasibi olmaz! ‘Kop da gel!’ diyor Allâh. Yüzü dünyalığa dönük olan Allâh’ı göremez, Allâh’ı göreni hiçbir şey kaydına alıp kendine köle edinemez. Acıyın dünyalık kölelerine.
-
Rabbin beyin adı altında tüm isimlerinin özelliklerini duana göre icabetle açığa çıkarıyor. Beynine ulaşan her bilgi bir dua olduğu gibi, başkasına olan talebin dahi hakikatte Rabbe duadır. Düşünebilsek.
-
74 yaşında sevgi sözcükleri anlamını yitiriyor. Artık insanların yaşamlarını seyrediyorsun benliklerinden, nefislerinden geçmeden tasavvuf dedikodusuyla yaşamlarına keyif kattıklarını. Ve böylece de kendi dünyana dönüp insanlardan uzaklaşmaya karar veriyorsun.
-
Beyine zulmetmiş olmanın alâmeti, konuşurken aynı cümleyi birkaç defa tekrarlamaktır. Konuşurken aynı konuyu aynı kelimelerle tekrarlamak da beyinde sıkıntı işaretidir.
-
Ezber laflarla ömür tüketiyoruz. Çok özledim!!! Niye? Kendine sor ve samimi cevapla. Tek gerçek özlem onsuz yaşayamayacağın şeye olan özlemdir. Gerisi eğlencelik!
-
Sevgiden aşktan söz ederken beklentisine cevap alamayınca dönüp gidenler ne kadar samimidirler sözlerinde. Aşk beklentisizdir!
-
Mantığımız yön çizer, duygularımız yürütür! Gücümüz duygularımızdandır. Mantığımız doğru yön çizmezse duygularımız bize cehennemimizi, mantığımız doğru yönü çizerse duygularımız cennetimizi yaşatır. Duygularınız kadar güçlüsünüz.
-
Salyangozları kabuklarından çıkartıp kabuksuz da yaşabileceğini gösterdim onlara. Sonra gene dönüp kabuklarıyla yaşamayı tercih ettiler... ve kabuksuz yaşamın güzelliklerini anlatarak tatmin oldular! (Metafordur)
-
Kıyametin koptuğunda (ölüm) herkes dünyada kimin dediğiyle yaşamına yön veriyorsa onun peşinden gidecekmiş. Bu karısı, kocası, oğlu, kızı, şeyhi veya siyasi lideri olabilirmiş. Onun âkıbetini paylaşırmış.
-
Seni seviyorum, seni çok özledim dediklerinizden hangi beklentileriniz var hiç düşündünüz mü? Beklentisiz sevdiğiniz, beklentinize cevap vermediğinde, sizi terslediğinde dahi sevdiğiniz kaç kişiniz var?