1201-1400
-
Taklitçilikle asla “Hakikat”e geçilmez!
-
Bugünkü insanların pek çoğu, yaşadığı devirde yanında olsalardı Rasûlullâh’ın, O’nu inkâr ederlerdi!
-
Bilmeyiz ki bizim için önemli olan, bize yarını kazandıracak olan ilimdir; ilmi getirenin yaşantısı değil!
-
Rüyalarınızda, şu anki ilminizin ne kadarını yaşıyorsunuz? Ne kadar, ilminizi rüya boyutunda yaşamınıza geçirebiliyorsunuz? Rüya, ölümün kardeşi olduğuna göre!
-
Aklı olan ilimle ilgilenir; anlayışı kıt olan da, kişilerin fiilleri ve organlarıyla!
-
İnsan, gördüğünün ötesini araştırır; diğer mahlûkat, gördüğüne hüküm vererek, ona göre değerlendirme yapar!
-
Eğer bir ilmin doğruluğunu tasdik etmekteyse vicdanımız; ve biz o ilmin gereğini yaşayamıyorsak, önemli bir sorunla karşı karşıyayız demektir!
-
Uygulanmayan ilim - gereği ortaya konmayan iman, lafla tasdikten başka bir şey değildir ve insana hiçbir getirisi olmaz!
-
Mutlak olarak takdir edilen yaşanacaktır, tüm tedbirlerle beraber!
-
İnsan, ilminin; yani beynindeki veritabanın, sentezlerinin sonucunu yaşamaktadır otomatik olarak HER AN!
-
“Tanrı” ve “tanrılık” kavramına dayalı din anlayışı bâtıldır! “Allâh” isminin işaret ettiği anlama dayalı, yürürlükte olan; “İSLÂM DİNİ”dir!
-
Ebu Bekir’in hassasiyetiyle, Ebu Cehl’in hassasiyet ve incelik anlayışı çok farklı idi... İkisi de aynı Rasûlullâh’ı dinlemesine rağmen!
-
Rasûlullâh’a bu yolda yaptığı çalışmalar yüzünden “cinne uğramış, deli” dedilerdi... Sen, bırak delilik derecesini, akıllı düzeyinde(!) neler yapıyorsun?!!
-
Allâh’a “B” sırrıyla iman ve bunun gereğini uygulayarak yaşamak; yemin ederim ki, insan için en önemli ve en öncelikli konudur!
-
Dünyalık, insanın yalnızca ölüm ötesi yaşama rahatça hazırlanmasını sağlayabileceği kadarıyla insan için önemlidir!
-
Aç insan, açlıktan dünyasını kaybeder; ilimsiz insan, ilimsizlikten tüm ebedî hayatını kaybeder. Hangisi önemli öyle ise?..
-
Sadece Rasûle tâbi olmakla mükellefiz!
-
İlminde olup da dünyada yapmadığın şeyleri orada yapıp getirisini elde etme şansı yoktur!
-
“İnsan” olanlar, bir nesildir; “Allâh”ı tanıma ateşiyle yanan ve beynini buna çalıştıran!
-
“Rahmân’ın rahmeti”, “arındırıcı”dır... Elbette ki, arınma işleminin getirdiği bir azap veya sıkıntı da söz konusudur!..
-
Yaşamakta olduğumuz “şu an”, “ALLÂH”ın var olup, “O”nun dışında hiçbir şeyin var olmadığı “an”ın ta kendisidir!
-
İdeali ayrı - dünyası ayrı - rüyası ayrı insanlarla yaşamak uğruna “Allâh”ı yitirip, ebeden bir insan öncesi mahlûk gibi yaşamayı kabullenmek niye?
-
“Din”, insana; geleceğini kurtarması, Hakikatini tanıması, “halife”liğini “Allâh ahlâkıyla ahlâklanmış olarak” yaşaması için gelmiştir!..
-
“İnsan”, “Allâh” için yaratıldı; Onda kendini seyretmek için... “İnsan dışında kalan mahlûkat” da; yiyip içmek, çiftleşmek, üremek, gördüğü güzele sahip olmak ve yalnızca bunlar için!..
-
Kimi “insan”, “Allâh” için yaşadı; “fiysebilillâh”! Kimi de yaşadı, dişiyse mutfakla yatak arasında ya da dükkânla yatak arasında! Ya da iniyle orman; ağılla otlak arasında!