-
Hakkında ne takdir edilmiş ise, o neticeye ulaşacak fiilleri ortaya koyacak ve ona ulaşacaksın!
-
Akıl ile Allâh’a ulaşılır!
-
Kurân’ı ele almanın anaokul düzeyidir, Kur’ân meâlini açıp O’nu okumak!
-
Kesinlikle bil ki, herkes özünden gelen bir biçimde kendi kaderini yaşar!.. Kimse kimseye bir zarar veremez!
-
Kim, ne zaman ilminin gereğini yaşayamıyorsa, o, kendi kendini perdelemeye başlamıştır… Çünkü asla bulunulan noktada durmak mümkün değildir!
-
Her BİRİMİN yaratılış amacından gayrı işlevi yerine getiremeyeceğini idrak, kendini tanımanın ilk basamağıdır!.. Bunun evveli ise dedikodu!
-
“Kendini TANI” ise amaç; kendini tanımaktan murat, kendindeki ilâhî sıfatları yaşamaktır!
-
İlim sıfatı, ancak Zâtına seçtiklerinde açığa çıkar!
-
Kendini tanımadan gaye, Zâtını tanımaktır. Zât ise, Tek’tir!
-
Allâh’ın Vahdeti beden boyutunda değil, şuur boyutunda yaşanır!
-
Kur’ân-ı Kerîm’i anlamak istiyorsak; önce, ŞİRK düşüncesinin pisliğinden ARINMAK mecburiyetindeyiz!
-
“İlim” odur ki, günlük yaşamında seni kendi doğrultusunda yaşatır!..
-
Okuyup ne olduğunu anlamadığın şeyi, nasıl tasdik veya reddedersin ki?..
-
Siz Kur’ân okurken, eğer onu yazanla iletişim kuramazsanız, lafzında kalırsınız!
-
Amaç, isim değil; müsemmadır! İsmin çevresinde dönüp duranlar, ömrünü boşa harcarlar!
-
Ne kadar Allâh’ı sevdiğin; yaşamından, hâlinden, zamanını neye ayırdığından belli! Allâh ile bağın ne kadar?!!
-
Enfüsünden gelen hitabı dinleyemiyorsan, bu demektir ki, âfakından gelen kitabı OKUYAMIYORSUN!
-
Kendini aldatmanın bedeli, ebedî körlüktür!..
-
“Mekr”, insanın taklitte olduğu hâlde, kendini tahkik ehli olarak zannetmesinin adıdır!
-
Gerçek ilim adamı, yağmur gibi herkesin üstüne yağar!
-
Kişinin sorularının bittiği yer, onun tatmin olma noktasıdır... Buna da duygularla değil, akılla erişilir!
-
“Sistem”; birimin doğal yapısının ve kapasitesinin sonuçlarını yaşaması esasına göre çalışmaktadır!
-
Sistemi bilmeden, düşünsel dedikodudan arınmak mümkün olmaz!
-
Sistemi OKUmadığınız sürece şuurunuzda, şöyle veya böyle bir tanrı kavramı vardır demektir!..
-
Karşındaki birimi, parmağın ya da dudağın ya da kulağın, gözün gibi göremediğin sürece ŞİRKTESİN!..