-
Evrende, cansız ya da şuursuz, tek bir zerre mevcut değildir! Algılamak istiyorsan, “perdeni” terk et!
-
Huzurla yaşamak istiyorsan, borçlu olma ve beklentilerini terk et!
-
Edep, hakkını vermektir!
-
“Nefs”inin hakkını vermiyorsan; bil ki, nefsine zulmedenlerdensin!
-
“Nefs”inin hakkı “halife” olmaktır!
-
Gerçekte, yeryüzünde “Halife” olarak var olan sen, varoluş gayenden ve özelliklerinden haberin var mı?.. Ya, bu yolda yaptığın çalışmalar?
-
Denizdeki balığa pazarlık edilmez!
-
Fikirlerin değerini bilen, dilini kullanabilir.
-
Neyin, nereden, kimden geldiğini bilmiyorsan, bari öğren!
-
Mezara, tek başına ve canlı, şuuruna sahip olarak bırakılacağını ve bu hâldeyken gömüleceğini biliyor musun?.. Tedbirin ne?..
-
Ölüm yok oluş değil, biyolojik bedenden mikrodalga bedene geçiştir!
-
Televizyon dalgalarında ses ve görüntü olur da, senin mikrodalga bedeninde nasıl olmaz?..
-
“RUH”, beyninin ürettiği dalgasal bedeninin eski dillerdeki adıdır.
-
Ârif, “Marifet”ten; Ârifi Billâh, “Marifetullâh”tan söz eder. Aralarındaki fark, kulun ilmi ile “Allâh ilmi” arasındaki fark kadardır.
-
Toplumlara göre değişen değerler yanı sıra, değişmez değerleriniz neler?..
-
Takdir edilen zaman gelmemiş ise, engellerden erilmez!
-
Kaderinizde varsa, zamanı geldiğinde size takdir edilen mutlaka erişecektir... Kaderinizde olmayanı ise, asla elde edemeyeceksiniz!
-
Kader asla değişmez!.. Niçin?.. Araştırdınız mı?..
-
Hoşgörü ve olgunluk ayrılmaz ikilidir! Birinin olmadığı yerde, diğeri de yoktur!
-
Sevdiğin için başına gelen çileye katlanamıyorsan, bil ki kendini aldatmadasın... Sevmiyor, sadece beğeniyorsun!
-
Geldiğin yere, sahip olduğun ilme, kiminle eriştiğini idrak edemiyorsan, adın nankörlerle beraber anılacaktır...
-
“İnsanlara şükretmeyen Hakk’a şükretmiş olmaz” demiş sonsuzluk önderi... Şükredilmesi önerilenin kim olduğunu idrak edebiliyor musun?..
-
Hayalindekini bırak, karşındakini değerlendir!
-
Tüm evren bir hayal; sen ise gerçek, öyle mi?..
-
Muhakemesi olmayanın, pişmanlığı da olmaz!