-
Huzura eren, huzurdadır...
-
Âlemlerin ardında, sırlar; sırların ardında ise, ayna vardır!
-
Bir ömür tüketirsin ermek için, oysa erdiğinde bakarsın ki, “yok” olmuşsun!
-
Vehmî varlığınız, “yokluğunuz”; yokluğunuz da “varlığınız”dır!
-
Hitabınız mı, hitabı mı; hitabın nereden geldiğinin farkında mısınız?
-
Ötelerden gelip, ötelere devam etmekte olan, buradan giyinmiş ise, buralı mıdır?
-
Maddenin varlığı ile yokluğunun bir olduğu hâl hangisidir?
-
Varlıkla yokluğun birleştiği nokta neresidir?
-
Her yan yana gelen iki şey, bir yeni şey meydana getirir, değişmeyen nedir?
-
Semâ, yıldız, ışık hep Nûr’dandır.
-
Dalgalar kaybolmakla deniz kaybolmaz!
-
Dalga denizdendir ama kaybolmaya da mahkûmdur. Yoktu, var göründü, ve yok oldu!
-
Buz, kar, yağmur, dolu, buhar hep denizden gelir ve döner!.. Adları kalır yadigâr.
-
Kar, suda şeklini yitirmedikçe adını yitirmez!
-
Mutlak Hakikat, açılmamış bir kutudur; gerisi hayaldir!
-
Yürüyenler, yaklaştı, erişti! Bilip de bekleyenler ise hüsran ehli oldular!
-
“Hayal, azap vermez” diyenler; gördükleri kâbusları hatırlasınlar.
-
Kozmik tesirlerin beynindeki etkilerini fark etmemişsen, kendinin farkında değilsin.
-
“Tasavvuf” tümüyle mecazdır!
-
“Hakikat” denilen dahi tümüyle bir mecazdır! Gerçeğini, ancak yaşayan bilebilir!
-
“Sınırsız” ve parçalardan oluşmamış “TEK”in bitip, “benliğin” başladığı sınır neresidir?.. Öyle ise..?
-
Allâh “Ahad” ise; “sen”in yerin ne?..
-
İşaretler, onlara bağlanmak için değil; gösterdiklerinin değerlendirilmesi içindir...
-
Misali, gerçek sanma!
-
Gözüyle yaşayan mahlûkattan değil; basîretiyle yaşayan ehli kemâlâttan ol!