رَبَّنَا اٰتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَدًا
“...Rabbenâ âtinâ min ledünKE rahmeten ve heyyi’ lenâ min emrinâ raşedâ.” (18.Kehf: 10)
Anlamı:
Rabbimiz (hakikatimiz olan Esmâ bileşimimiz) bize ledünnünden (aslın olan mutlak El Esmâ mertebesinden açığa çıkan özel bir kuvve ile) bir rahmet (lütfunla oluşacak bir nimet) ver ve bize (bu) işte bir kemâl hâli oluştur.
Bilgi:
Bu âyette de Cenâb-ı Hak bize, işlerimizde başarılı olmamız için DUA etmemiz gerekliliğini öğretiyor… Ayrıca, başarı niyazında bulunurken, Allâh’ın “İNDÎNDEN” yani ZÂTÎ rahmetinden talep etmemiz yolunda uyarıda bulunuyor…
Öyle ise bu işareti iyi değerlendirip, “İNDÎNDEN” diyerek talep edelim, ZÂTÎ sıfatlarıyla alâkalı konularda, İlim, Rahmet, Kudret gibi…
رَبِّ لَا تَذَرْنِي فَرْدًا وَأَنْتَ خَيْرُ الْوَارِثِينَ
“...Rabbi lâ tezerniy ferden ve ente hayrul varisiyn.” (21.Enbiyâ: 89)
Anlamı:
“Rabbim... Beni hayatta tek başıma bırakma (bir vâris ihsan et)! Sen vârislerin en hayırlısısın.”
Bilgi:
Zekeriya (a.s.) ihtiyarlamış ve buna rağmen hâlâ bir çocuğu olmamıştı…
Bunun üzerine yukarıda naklettiğimiz şekilde dua etti Rabbine…
Ve duası kabul edilerek Yahya ismini koyduğu bir oğula kavuştu…
Bu, İsa (a.s.)’ın gelişini müjdeleyen Yahya (a.s.) idi…
Çocuğu olmayıp da ısrarla çocuk isteyenlerin, bu duaya devamları çok faydalı olur… Gece yarısından sonra birkaç gece, ileride tarif ettiğim, “Hâcet namazı” kılınır, ardından da bin defa bu duaya devam edilirse, umarım Allâhû Teâlâ bir kolaylık ihsan eder.