83. İşte (can) boğaza geldiğinde!
84. O zaman siz (çaresiz) bakakalırsınız!
85. Biz ona sizden daha yakınızdır, fakat görmezsiniz.
86. Eğer siz yaptıklarınızın sonucunu yaşamayacaksanız;
87. Eğer sözünüzde sadıksanız, onu (ölümü) geri çevirsenize (Sünnetullâh yoksa yapın bunu)!
88. (Herkes ölümü tadacaktır) lâkin mukarrebûndan (kurb ehli) ise;
89. Ravh (Rahmânî tecelli ile yaşam), Reyhan (Esmâ tecellileri seyri) ve Nimetler Cenneti vardır.
90. Eğer Ashab-ı yemîn’den ise;
91. (Eğer öyle ise): “Ashab-ı yemîn’den senin için bir Selâm var” (denilir).
92. Eğer (o can) sapık inançlı (hakikati) yalanlayıcılardansa;
93. (İşte ona) başından aşağı kaynar sular dökülür!
94. Cahîm’in (yakıcı şartlar) ateşine maruz kalır!
95. Muhakkak ki bu Hakk-el Yakîn’dir (bilfiil yaşanacak gerçek)!
96. Öyleyse tespih et ismi Aziym Rab olan namına!
Bilgi:
Hazreti Rasûlullâh (s.a.v.) bu sûreyle alâkalı olarak şöyle buyurmuştur:
“Her gece Sûre-i Vâkıa’yı okuyan kişiye ebediyen fakirlik isâbet etmez.”
Eskiden pek çok kimse akşam ile yatsı arasında, Yâsiyn, Feth, Vâkıa, Mülk (Tebâreke) ve Nebe (Amme) sûrelerini okumayı âdet edinmişti. Bunun o kadar çok faydası vardır ki, benim bunları anlatmam asla mümkün değildir.
Dileriz ki, bir yarım saatinizi akşamları bu beş sûreyi okumaya ayırasınız... Günün kendinize harcadığınız 24 saatinden bir yarım saatiyle, ölüm ötesi yaşama hazırlık yapasınız, ruhaniyetinizi güçlendiresiniz. Allâh, hepimize bunu kolaylaştıra.