Tövbe Edenin Gülüşü
− Hangi gülüş indînde faziletlidir?
− Ağlamayarak tövbe edenlerin gülüşü...
“Ağlamayarak tövbe etmek”ten murat, içine “benlik” hâlinin karışmasından dolayı oluşan pişmanlıkla tövbe etmemektir!
Nedâmet yani pişmanlık, fiilin fâili olarak “benliğini” görüp, o fiili kendine bağlamak, sonra da yaptığına pişman olup, “keşke ben bunu yapmasaydım” diyerek tövbe etmektir...
Burada tövbe edilirken, “gizli şirke” düşülmektedir, o fiilin kendisine bağlanması yüzünden!
Ki bu tövbeden de tövbe edilmesi zaruri olmaktadır!
Önce tövbeye tövbe! Sonra, tövbeye tövbenin tövbesi!
“Tövbe edenlerin gülüşü” ifadesinde gülüş nedir? Bildiğimiz kahkaha mı?
Buradaki “gülmek”ten murat “sürûr” hâlidir... Benlikten arınmış kişinin, fâili hakikiyi müşahedesi sonucu, izafî varlıkları görmeye ve onların vücudlarının varlığını kabul etmeye tövbesi sonucu; TEK’lik seyrinin getirdiği sürûr! Huzur! Mutluluk!
Nitekim bu mânâyı bir sonraki cümle tamamlamakta...