“Nokta” Asıldır; Projeksiyonu ise Hayal!
Her dönen şey mutlaka bir merkezin çevresinde döner… Yani, dönen her şeyin merkezinde görünmeyen bir NOKTA vardır!..
Makro ya da mikrokozmozda her şey dönmektedir!
Bu “SUBHANALLÂH” sözcüğünün işaret ettiğidir.
Şimdi, karşıdan baktığın zaman bir “daire” görürsün, bir de ortasında merkez NOKTA’yı… Yani, bir yapı, “iki” algılanır karşıdan baktığında…
Oysa…
İşin aslı, “daire ve nokta” değil; “NOKTA’dan oluşan KONİ”dir!..
Nokta’nın projeksiyonuyla oluşmuş daire vardır gerçekte!..
NOKTA asıldır, projeksiyonla oluşmuş daire ise hayal!.. Yani bir tür, NOKTA’dan, Nokta’nın ilmiyle, ilminde oluşmuş projeksiyon!
Karşıdan bakan, daire ve merkez ikileminden çıkamaz!.. Şirkten kurtulamaz görüş olarak…
Varlığını kaldıran ise, Nokta’da seyredenle seyreder projeksiyonu!.. Tek Nokta, kendi hayalini seyretmiş olur... Şirk kavramına yer kalmaz burada!
Daire ve merkezde nokta fikri göz yanılgısıdır!.. Şuuru, organına tâbi olanların hâlidir bu!.. Salt şuur olarak algılayan ise, SALT ŞUUR olarak projeksiyonu seyreder… Organa göre çizgi vardır! Şuurda ise, yalnızca noktalar vardır, çizgiyi oluşturan…
NOKTA!.. Projeksiyon… Projeksiyonda noktalardan oluşan çizgiyle oluşmuş daireler… Dönenler… Dönmede sanılan noktalar…
Fe SUBHAN ALLÂH!..