201. “…ve Lillâhi alenNasi hıccül beyti menisteta’a ileyhi sebiyla*…” (3.Âl-u İmran: 97)
“…Gitmeye imkânı olan herkese Beyt’i hac etmek, insanlar üzerindeki Allâh hakkıdır...”
202. “Ela tukatilune kavmen nekesû eymanehüm ve hemmu Bi ıhracir Rasûli ve hüm bedeuküm evvele merratin, etahşevnehüm* fAllâhu ehakku en tahşevhü in küntüm mu’miniyn; Katiluhüm yüazzibhumullâhu Bi eydiyküm ve yuhzihim…” (9.Tevbe: 13-14)
“Yeminlerini bozmuş, Er Rasûl’ü (Rasûlullâh’ı) yurdundan dışlamış ve üstelik sizinle ilk kez savaşa başlamış bir topluluğa karşı savaşmayacak mısınız? Onlardan çekiniyor musunuz? Haşyet duymanızı hak eden Allâh’tır, eğer iman edenler iseniz. Savaşın onlarla (ki), Allâh elleriniz olarak onları azaplandırsın, rezil etsin onları…”
203. “Tûlicül leyle fiynnehari ve tûlicün nehara fiyl leyl* ve tuhricül hayye minel meyyiti ve tuhricül meyyite minel hayy* ve terzüku men teşâu Bi ğayri hisab” (3.Âl-u İmran: 27)
“Geceyi gündüze dönüştürürsün, gündüzü geceye dönüştürürsün. Diriyi ölüden çıkartırsın, ölüyü diriden çıkartırsın. Dilediğine hesapsız rızık (yaşam gıdası) verirsin.”
204. “Ve lekad hâlâknaküm sümme savvernaküm sümme kulna lil melaiketiscüdu liAdeme, fesecedu illâ ibliys* lem yekün mines sacidiyn” (7.A’raf: 11)
“Gerçek ki, sizi yarattık... Sonra sizi şekillendirdik... Sonra meleklere ‘Secde edin Âdem’e’ dedik... İblis hariç secde ettiler; o secde edenlerden olmadı.”
205. “Fe vesvese lehümeş şeytanu…” (7.A’raf: 20)
“Derken şeytan, benliklerini/bedenselliklerini fark ettirmek için onlara vesvese verdi...”
206. “Ve kasemehüma inniy leküma le minen nasıhıyn” (7.A’raf: 21)
“Ve onlara: ‘Kesinlikle ben size nasihat edenlerdenim’ diye de yemin etti.”
207. “Fedellahüma Biğurur*…” (7.A’raf: 22)
“Böylece onları (vehimlendirerek - kendilerini beden yapı olarak kabul ettirerek) aldattı (bedenselliği fark ettirdi)...”
208. “…ve ‘asa Ademu Rabbehu feğavâ” (20.Tâhâ: 121)
“…Âdem, Rabbine âsi oldu da yaşayışı bozuldu.”
209. “…ve zeyyene lehümüş şeytanu a’malehüm fesaddehüm anissebiyli ve kânu müstebsıriyn” (29.Ankebût: 38)
“…Şeytan kendilerine yaptıklarını süsledi de onları (Hak) yoldan engelledi... Gerçeği anlayacak hâlde olmalarına rağmen!”
210. “Ve iz kulna lil Melaiketiscüdu liAdeme fesecedu illâ ibliys* kâne minel Cinni fefeseka an emri rabbih*…” (18.Kehf: 50)
“Hani biz meleklere ‘Secde edin Âdem’e’ dedik de İblis hariç hepsi hemen secde ettiler! İblis CİN(türün)dendi; (bu nedenle) Rabbinin hükmüne (hakikat ilmi yoktu {Cin türünde hakikat ilmi ve kader sistemi bilgisi yoktur - RUH İNSAN CİN Kitabı. A.H.}) uymadı (hakikatinden gelen bilginin gereğine, benliği dolayısıyla uymadı)!”
211. “İz kale Rabbüke lil Melaiketi inniy halikun beşeran min tıyn; Feizâ sevveytühu ve nefahtü fiyhi min ruhıy feka’u lehu sacidiyn; Fesecedel Melaiketü küllühüm ecme’un; İlla ibliys* istekbere ve kâne minel kâfiriyn” (38.Sâd: 71-74)
“Hani Rabbin Meleklere: ‘Kesinlikle ben balçıktan (su + mineral) bir beşer yaratacağım’ demişti. ‘Onu tesviye edip (beynini oluşturup), o yapının içinden Ruhum’dan (Esmâ mânâlarımdan) nefhettiğimde (açığa çıkardığımda {nefh yani üflemek, içten dışa şeklinde olur daima. A.H.}) Ona secdeye kapanın (hükümranlığını - tasarrufunu kabul edin)!’ O Meleklerin hepsi, toptan secde ettiler. İblis müstesna; (bilincine dayanarak)benlik tasladı ve hakikat bilgisini inkâr edenlerden (karşısındakinin hakikatini göremeyenlerden) oldu.”
212. “Kale ma mene’ake ella tescüde iz emertük* kale ene hayrun minhu, halakteniy min narin ve hâlâktehu min tıyn; Kale fehbıt minha fema yekûnü leke en tetekebbera fiyha fahruc inneke mines sağıriyn” (7.A’raf: 12-13)
“Buyurdu: ‘Sana emrettiğimde seni secde etmekten engelleyen neydi?’... ‘Ben daha hayırlıyım Ondan; beni Nâr’dan (ateşten - radyasyon - bir tür dalga boyu yapı; {dikkat edile ki burada kullanılan ‘nâr’ kelimesi, cehennemdekileri yakacağı belirtilen ‘nâr’ kelimesiyle aynı anlamdadır. Bunun anlamı iyi düşünülmeli! A.H.})yarattın, Onu tıynden (maddeden) yarattın’ dedi. Buyurdu: ‘İn makâmından!.. Bir başkasına büyüklük taslama makâmı değildir bulunduğun makâm! Çık! Muhakkak ki sen (böyle düşünmekle) kendini küçülttün!’”
213. “Kale enzırniy ila yevmi yüb’asûn” (7.A’raf: 14)
“‘(İnsanların ölüm sonrasında) Bâ’s olacakları güne kadar bana mühlet ver’ dedi.”