Kur’ân-ı Kerîm Hakkında
Kur’ân, bu ilâhî hükümlerin ve açıklanan sırların toplu olarak bildirilmesinden başka bir şey değildir. Kurân’da iki tür âyet vardır, “Muhkem” ve “Müteşabihât” denilen...
Muhkem âyetler; kişinin kendi tabiatını meydana getiren huylarından ve tabiatlarından arınabilmesini sağlayıcı fiilleri bildirir.
Hangi fiiller neticede senin azap çekmene yol açar; seni gelecekte karşılaşacağın cehenneme çeker; seni benlik kayıtları içinde hapis tutar; sayısız üzüntü ve sıkıntı içinde boğar; bunları bildirir... Bunlardan başka Allâh’ı, kendini nasıl tanıman gerektiğini gösterir. Bunların gereği olan fiilleri de anlatır, emirler ve yasaklar şeklinde!
Müteşabih denilen, benzetme-teşbih yollu âyetler ise, ilâhî sırları, o sırlara ermeye istidadı olanlara, misal yollu, benzetme yollu aktarabilmek için gelmiştir...
Bir kişi, ne oranda bu ilâhî hakikatleri anladım sanırsa sansın, eğer gerçekten anlayamamışsa; oradaki bu zan ile Kur’ân-ı Kerîm ve Allâh Rasûlü’nün hükümleri arasında bir çelişki bulacaktır!
Eğer tam olarak meseleye vâkıf olduysa; yani bir “Vâris-i Rasûlullâh” ise, zâhirin, şeriatın her hükmünü, hakikatte; hakikatin her hükmünü de şeriatta aynen bulur; yerli yerince hepsini müşahede eder!.. Eğer herhangi bir noktada, daha değişik bir kanaate varmışsa, bu kanaate varış, onun meselenin künhüne vâkıf olmayışını gösterir.