Soru

− İnsan-ı Kâmil isimli eserde; “Hak denilen yüce Zât, “ALLÂH” ismini, insana ayna yapmıştır”... diye yazılı... Bunu açıklar mısınız?

Üstad

− İnsan, aynası olmadan kendini görebilir mi? Aynaya bakarak insan, kendini tanır!

İnsan, Allâh’ın yeryüzündeki halifesi ise; kendindeki halife olma özelliğini de bir aynada seyrederek tanımak zorundadır!

Kişide kudret sıfatının açığa çıkması ayrı şeydir... İlim sıfatının açığa çıkması çok çok ayrı şeydir!

Kendini tanımak, hakikatini bilmek; ancak ilim sıfatının açığa çıkmasıyla mümkündür... İlim sıfatının açığa çıkması da topluma dönük olarak; Muhammed Aleyhisselâm ile gerçekleşmiştir...

Kudret sıfatı da en geniş şekliyle Deccal’de açığa çıkacaktır..!

İlim sıfatı, ancak Zâtına seçtiklerinde açığa çıkar... Kudret sıfatından daha faziletlidir!..

İlim sıfatı ise o devirde Mehdi’de de açığa çıkmaktadır! Bu yüzden de Mehdi, Deccal’den değerli olmuştur!..

Daha önceki kavimlerde de kudret sıfatının açığa çıkmasıyla büyük gelişmeler yaşanmıştır o toplumlarda... Medeniyet ve teknoloji olarak bizden çok daha ileri toplumlar da olmuştur geçmişte... Ama ne var ki o toplumların hiçbiri Muhammed ümmetindeki İLİM zuhuruna ulaşmamıştır!

Bunun sonucunda da kudret zuhuru onların zehiri olmuş ve helâk olmuşlardır!.. Bu yüzdendir ki, ilimsiz kerâmet açığa çıkarmak, bütün evliyaullâh nazarında, aybaşı gören kadının kanı olarak nitelendirilmiştir! Anlatabildim mi?

Soru

− Üstadım, geçmiş derken... Âdem Aleyhisselâm’dan önce mi?

Üstad

− Evet!

Soru

− Üstadım, Fiyl Sûresi’ndeki Ebabil kuşlarını ve attıkları sicciynleri açıklar mısınız?

Üstad

− Ebabil kuşları yaşanmış bir olay olarak tarihte geçiyor... Yorumu yoktur...

Soru

− Üstadım, Rasûl, Nebi ve Peygamber kelimelerini biraz açabilir misiniz…

Üstad

− Rasûl=Elçi anlamındadır... Nebi=Görevli olarak insanları Allâh Dinine davet edendir... “Peygamber”, Farsça’da “Nebi” anlamındadır ve kesinlikle kullanılmaması gereken yanlış bir kelimedir. Bu kelimeyi silin hafızanızdan!

Soru

− Üstadım, bu gece İlâhiyat prof.larından birisi ilk defa elest bezmin’deki elestü birabbiküm hitabının ana rahminde gerçekleştiğinden bahsetti HBB de.

Üstad

− Eeee? Ana rahminde kim kime böyle hitap edip soruyormuş? Ana rahmindeki ceninde bu soruyu cevaplayacak bilinç var mıymış?

Soru

− Üstadım, Prof. öyle söyledi...

Üstad

− Prof. söyledi; dinleyenler de Prof. öyle söyledi diye kabullendi!!! 

9 / 101

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!