23 Ocak 1998
Üstad
− Selâmu aleykum hepinize...
Soru
− “İnsan ve Sırları” kitabınızda bahsettiğiniz ölümden sonraki idrak kapasitesindeki genişleme; yatay mı, yoksa dikey olarak bir genişlemeden de söz edilebilir mi?..
Üstad
− Ölümden sonra idrakte yatay genişleme söz konusudur... Dikey genişleme sadece dünya hayatı içinde mümkündür... Ölümle birlikte, dikey yolu kapanır.
Soru
− Üstadım, şu anki Âdem neslinde bilinç olarak en geniş daireyi çizen, mutlak şuurun özelliklerini tamamıyla ortaya koyabiliyor mu?
Üstad
− Hayır ortaya koyamaz.
Soru
− Bir hadisin sağlıklı olup olmadığı konusunda yapılması gereken şey nedir?
Üstad
− Eğer Kurân’a ters düşmüyorsa, kabul görür...
Soru
− Birim ölümü tadıp, ışınsal bedene geçtiğinde nasıl oluyor da artık ait olmadığı bir boyutu görüp, duyup, algılıyor ve kabirde sorgu melekleri geldikten sonra neden algı kesiliyor..?
Üstad
− Sorunda herkese genel olarak mı birim diyorsun, özel kişileri mi kastediyorsun?..
Cevap
− Genel anlamda kullandım Üstadım...
Üstad
− Genel anlamda soruyorsan eğer... Ölümü tadan kişi, sorgu sual aşamasından sonra kendi kabir âlemine geçer ve artık Dünya gözünden kaybolur... Sadece cennet ve cehennemi seyreder...
Soru
− Efendimizin Âhiret âlemindeki şefaatini nasıl anlamalıyız, Üstadım?
Üstad
− ŞEFAAT konusuna bir daha giriyorum...
Şefaat; kişinin perdeli olduğu hakikatten, o perdesini kaldırarak, o işin hakikatini idrak etmesini sağlamaktır!
“Şefaat etti”nin mânâsı; kişiye yemek, para, zevk aldığı şeyler elde etmesine yardımcı olmak değildir!
“Dünya’da Rasûlullâh’ın şefaatine nail olmak” demek, kişinin perdesinin kalkarak geleceğe dönük veya hakikatine dönük perdesini kaldırmak demektir...
“Cehennemdeki Rasûlullâh’ın ve mertebe sırasıyla diğer evliyaullâhın şefaati” demek; o ortamda bulunan imanlı kişilere ortamın gerçekleri ve kişinin ortamdan kurtulması amacıyla gerekli olan bilgilerin öğretilmesi demektir... Yoksa bu zâtlar, lokomotif; insanlar da vagon olup çekilip götürülmeyecekler...
İmanlı kişilerin cehennemde kalışlarının TEK sebebi, Dünya’da gerekli ilmi edinmemiş olmaları dolayısıyla karşılaştıkları o şartlarda neler yapacaklarını bilememeleridir...