7 Şubat 1998

Soru

− Sonsuz sınırsız TEK; hükmüyle AN içinde var ettiği sonsuz sınırsız âlemlerinden birinde insan adı ardında, kendi Esmâ ve Sıfatlarını terkibiyetler hâlinde seyretmede (kayıtlanmadan)... Ve “Hiçbir şeyde izhar olmadım insanda olduğum kadar”, “İnsanı kendi sûretim üzere yarattım” kelâmıyla da insandaki halife özelliğine işaret etmektedir.

Ne var ki yoktan var olan bu ayna, içinde yaşadığı boyut itibarıyla, bu özelliğini izhar edememekte... Özündekini bulamamanın sıkıntısıyla da takdirdeki olaylar karşısında azap çekmede ve olayları sebebe bağlayarak, sebepler girdabında boğulup gitmede, arınmamışlığı dolayısıyla izhar ettiği tüm düşünce ve fiillerin gerek enfüsî gerek âfakî sistem gereği karşılığını aldığı zaman da isyan etmede. Takdir edenle takdir olunan ve takdir, tek varlığın çeşitli algılanışından başka bir şey değildir diye düşünüyorum.

Üstad

− Teşekkür ederim...

E... dünkü yazını metinden okudum... Bu arada cevaplanmamış birkaç soru ile karşılaştım...

Şimdi dün soru sorup da cevap alamayan arkadaşlar, beni bağışlasınlar ve yeniden yazsınlar... lütfen...

Soru:

“Ezanı işitene cuma namazı farzdır...” hadisini nasıl anlamalıyız?.. Teşekkür ederim...

Üstad

− Aynen okuduğun gibi... Zâhiren Cuma namazını işitip de gitmeyen farzı ihlâl etmiş olur...

Soru

− Azrâil kapıyı açık bulamazsa dönüyor mu Üstadım?

Üstad

− Cebrâil kapıyı açık bulmazsa döner!..

Soru

− Enfüste belli bir kemâlât, bir idrak oluşmasına rağmen, âfakta yaşayamama hâlini nasıl izah edebiliriz. Yaşam, idrakin tezahürü değil mi?..

İblis, “Bima ağveyteni” derken, öteye mi atıyor?..

Üstad

− Enfüste oluştuğunu söylediğin şey kemâlât değil, bilgidir!.. Eğer kemâlât olsa sonucu zaten otomatikman yaşanır... İlm-el ve Ayn-el yakîn ile HAKK-el yakîn arasındaki fark da buradadır zaten!..

Soru

− Üstadım... “124 bin Nebi vardır. Bunların 313’ü Rasûldür...” hadisince, “Dua ve Zikir”de geçen, “ala Muhammedin ve Ademe ve Nuhın ve İbrahiyme ve Musa ve İsa...” diye bahsedilen Nebilerin, 313 Rasûlden ayıran özellikleri nedir?

Üstad

− Kimi Nebidir, Rasûl değildir; kimi de Rasûldür, Nebi değildir... Bazıları hem Rasûldür, hem Nebi... Bazıları da bizler gibi ne Rasûldür, ne Nebi... Aksesuar!..

Nebi; dini yani sistemi anlatarak,insanların ölüm ötesi gerçeklere hazırlanması için görev almış kişidir.

Rasûl ise; velâyet hakikatinden gelen, varlığın hakikati ilmine elçilik yapan zâttır.

Soru

− Nefs boyutunda Nefs Tek’tir… Buyurulurken, diğer yerde de 7’ler için; “7 ayrı Nefs, Tek bilinç” tanımlaması yapılıyor... İzah eder misiniz?.. 

65 / 101

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!