Cevaplar
− İNSAN isminin işaret ettiği vardır ancak ALLÂH ismi ile işaret edilenin (beşer değil) diye düşünüyorum ki o da yeryüzünde!
− İnsan-ı Kâmiller; İnsan-ı Kâmil ve yeryüzü İnsan-ı Kâmilleri şeklinde ikiye ayrılıyor... Yeryüzü İnsan-ı Kâmili olarak bilinen Hz. Muhammed Aleyhisselâm’ın varlığı, şayet Ahadiyet’ten zuhur eden bütün mânâların en kapsamlı ve kâmil zuhur mahalli olan “Ruh”a dayanıyorsa; ve bu mânâ Rasûlullâh Efendimiz’in hakikatine işaret ederse; “Halife” özellğinin Ruh kapsamında bulunduğu kaçınılmaz olur!.. Esasen, Kurân’da, “İmamı Mübin” kavramıyla bu konuya yaklaşımda bulunmuştur.
“Halifetullâh”, “Ruh”tur!.. Yani, “Ruh” adlı “melek”tir! Hz. Muhammed Aleyhisselâm ise O’nun halifesidir!..
Diğer yeryüzü İnsan-ı Kâmilleri de, Hz. Muhammed’in halifesidir!.. Mesela, Hz. Ebu Bekr, “Halife-i Rasûlullâh” olarak anılır!.. Ki bu kanaatımca yanlızca “zâhirî hilafet”i kastetmiyor!.. Teşekkür ederim...
− Tüm insanları, aynı kesitsel algılama araçları ve tabii yapılarındaki oranlarının aynı oluşu itibarıyla, sanki TEK BİR BİRİMmiş gibi düşünebiliriz... Böylece, kimin halifesi diye sorarsak... Ve dahi, öyle mahal var ki, tüm bu insanlık yelpazesi kadar bakışa ve algılayışa sahip... Bu kimin halifesi diye de sorarsak, cevap bana göre, “RUH” adlı “Melek”tir!..
Üstad
− “Âdem’e isimleri talim ettik” diyen KİM?.. Meleklere; “Ben kesinlikle yeryüzünde bir halife meydana getireceğim” diyen kim?..
Cevaplar
− Hz. Muhammed’in Rabbi! (Bakara: 30’a göre)...
− Biz hükmüyle, çokluk boyutunda olan!..
− Her insan, hangi isimlerin mânâlarının seyri dilendi ise o mânâları ortaya koymak durumundadır! Bu da, halife oluşunun işaretidir... “Ben insi ve cini yalnızca bana kulluk etsinler diye yarattım”, işareti!..
YERYÜZÜNDE halife olması işareti de, bu amaçlar ile varedilmişin, bunların dışında bir amaç yaşamasının MUHAL olduğunu gösterir! Sadece kendi EVRENinin halifesidir! Bu isimleri ona talim eden, kendi Rubûbiyet boyutundan gelen bir şekilde, isimlerinin mânâlarını ortaya koyabilecek özelliklerle var olduğunu bilmesidir...
− Görüntülerdeki gerçeklik bakımından halifelik söz konusudur.
− “Halife” yani “İlâhî özelliklerle bezenmiş” olma hâli her insana verilmiş! İdrakı kadar HALİFE, inkârı ölçüsünde halifelik görevinden perdeli kalır.
− İnsan Allâh’ın özelliklerini ortaya koyabilen bir yapıdır fakat kendi kapasitesi ve kabiliyeti oranında ortaya koyacaktır. Her bilenin üstünde bir bilen vardır...
− Herkes, kendisine ve kendisinin dışındaki birimde ortaya çıkan Efâl’de mutlak fâili müşahede ettiği kadar halife ve halifelik görevi bir gerek anlamında olduğundan, her müşahedede ya da her körlükte zâhir olur.
Üstad
− Evet, diğer cevaplar?.. Sanıyorum bu konu üzerinde biraz daha çalışmaya ihtiyacınız var...
Arkadaşlar...
Bir konu hakkında tüm sorularınızı cevaplamadan o dosyayı kapamayın!..
“DİN”, yani ALLÂH Adıyla İşaret Edilen’in bu “Evren” diye tanımladığımız sistemi ve düzeni, akıl sahiplerince değerlensin ve gereği yaşansın içindir!..