Soru

− Ama toplumda bir kesim diğer bir kesimi, sırf inanç sistemi farklı diye kötülemeye devam ediyor.

Üstad

− Mezhep imamları ya da tarikat şeyhlerinin âhiret itibarıyla hiçbir tâbi olunurluğu yoktur... Ama bütün onlardan yansıyan bilgilerden, günümüz şartlarına uygun olanlarından istifâde edilebilir.

İslâm Dini’ni bilen, başkalarını kötülemekle vaktini aleyhine değerlendirmez; kendini âhirete hazırlamakla zamanını değerlendirir; başkalarına da doğru bildiğini söyler, geçer...

İnsanları yargılayacak olan ve dolayısıyla değerlendirmeye tâbi kılacak olan Allâh’tır; bana göre...

Soru

− Peki, bu yansıyan bilgilerin hangisinin günümüz şartlarına uygunluğunu nasıl tespit edeceğiz?..

Üstad

− Şunu kesinlikle bilelim ki;

Herkes, Hz.Muhammed’e tâbi olup yolundan gitmekle mükelleftir; kendi yararı için... Bunun dışında hiç kimseye tâbi olmakla mükellef değilsiniz...

Herkes kendi ilmi ve aklı kadarıyla kendi yolunu çizecek ve sonucuna da hiçbir mazeret gösteremeden kendisi katlanacaktır...

Bu konu sizin için ne kadar önemli ise, ona göre değer ve zaman verip ona göre de yolunuzu çizersiniz... Kimsenin kimseye talimat verme veya din koltuğunu kullanarak hükmetme hakkı ve yetkisi yoktur...

Artık şunu iyi bilin ki...

Günümüzde birtakım insanlar hâlâ bir Müceddid, bir MEHDİ, bir kurtarıcı bekliyorlar; gelip kendilerini kurtarsınlar diye...

Eğer bugüne kadar kendini Mehdi(!) ilan edenler bir yana konursa; bilin ki, bundan sonra ortaya çıkacak olan yeni bir müceddid veya mehdi olmayacaktır!

1400’ün ilk on yılı içinde (İmamı Rabbanî’ye göre), ya böyle biri çıktı ve Dünya’nın herhangi bir yerinde kendi hâlinde görevine devam etmede; ya da böyle biri hiç gelmeyecek.

İşte bu sebeple, beklentileri bırakıp, herkes kendini geliştirmeye ve hazırlamaya baksın... Öbür boyuta geçiş, beklentilerimizden çok daha yakın bizler için!

İsimler daima perde teşkil etmektedir müsemmaya!..

Soru

− Ölüm ötesi yaşamın gerçeğinin rüya olarak yaşanacağını düşünürsek rüyadaki yaşam mertebelerini nasıl fark ederiz?..

Üstad

− Önemli olan mertebe isimleri değil, yaşamının kendini tatmin etmesidir.

Soru

− Üstadım, Mars’ın 21 Ağustos’ta Aslan burcuna girmesi ve söylediğiniz planetlerle yaptığı açılar bizi nasıl etkileyecek, mümkünse açıklar mısınız?..

Üstad

− O konuyu Astroloji uzmanı Nuran Tuncel’den sorabilirsiniz... Önemli toplumsal olaylar ve değişmeler bekleyin...

Soru

− Üstadım... Vicdan, değişmez doğruları olan bir olgu mudur; yoksa edinilen bilgiler ışığında olgunlaşan şuurun ifadesi mi?.. 

78 / 80

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!