Sonra
Namaza durduktan sonra Allâh’ın huzuruna çıkacağız!??
Öldükten sonra; kabir âleminden sonra mahşerde Rabbimizi göreceğiz!??
Dünya’dan sonra âhireti göreceğiz!??
Nasıl bir kelime bu “sonra” ki, bizi alıp alıp bir yerlere götürüyor!!?
Ve bizler, Sistem içinde pek çok önemli konuyu, “sonra” kavramı yüzünden, ötelerde hayal balonu içinde aramaya başlıyoruz!..
“SONRA” kavramı yüzünden neler gelecek başımıza!?.
“Semâ” kelimesini Kurân’da geçtiği yerlerde, nasıl yukarıda Dünya’nın üstündeki “Gök” diye anlayarak; melekleri de uzaya oturttuysak!!!
Nasıl ki “ALLÂH Adıyla İşaret Edilen”i, gökte bir yerde yaşayan; oradan bizi seyredip zaman zaman da yanındaki melekler aracılığıyla yaşamımıza müdahale eden bir Tanrı diye kabullendiysek!!!
“SONRA” kelimesini de, Sistem’i (dini) anlamada kullanırken; zamana dönük anlamıyla değerlendirerek anlıyoruz... Yedikten sonra su içmek, gibi...
Oysa, dinsel kavramlar içinde “sonra” kelimesini üstten sonraki alt boyut olarak algılasak...
Beden boyutunu dünya (dış-üst boyut), âhiret boyutunu şuur (alt-iç boyut) olarak algılasak..?
Şuurda Rabbini görmeyi, âhirette Rabbini görmek olarak değerlendirip bunun anlamını fark etsek...
Yaratılanın ortadan kalktıktan “sonra”, yalnızca Yaratanın kalacağının, mânâsını anlasak... “Her şey helâk olur vechi Rabbin Bâkî’dir”in nerelerde, ne zaman, nelerden “sonra” oluşacağının; ne demek olduğunu fark edebilsek...
“Allâh dilediğini yapar” uyarısının, “Tanrı dilediğini yapar” anlamına gelmediğini fark edebilsek...
Fâtır’ın, uzayda mı, nerede; fıtratın neresinde olduğunu görebilsek!
“Ben”, öldükten “sonra” her şeyin ölüp(?), Rasûllerin baygınlık geçirip, Hz. Muhammed (aleyhisselâm)’ın dahi arşın direğine sarılıp yarı kendinden geçik bir hâlde bulunacağı, meâlindeki hadisin neyi anlatmak istediğini fark edebilsek..?
Kısacası pek çok “sonra”nın; bu kelimenin boyutsallık anlamına kullanılmasıyla oluşacak yeni bakış açısında; anlamını yeniden değerlendirmeye tâbi tutabilsek..?
Acaba neler olurdu?..
Nasıl bir dünya ve âhiret anlayışı karşımıza çıkardı?..
Nasıl bir dünya ve kabir âlemi anlayışı önümüze açılırdı?..
Nasıl bir cennet ve cehennem kavramı önümüzde sergilenirdi? “ALLÂH Adıyla İşaret Edilen”i, nelerden “sonra” nerede ve nasıl görebileceğimizi fark ederdik!
Kusura bakmayın dostlar, üzerinize afiyet biraz üşütmüşüm!.. Ateşim çıkmış; Cemile dünden beri Lincosin yapıyor... Ve o ateşin de tesiriyle köşe boş kalmasın diye bunları yazdım...
Hatalarım varsa, ateşime bağışlayın!..
İnşâAllâh ateşim düşünce, daha aklıbaşında bir şeyler yazarım sizlere...
Bugünkü sohbet de böyle yapılmış olsun...
9.8.1998
New Jersey - USA