Bazen de bilirsiniz, mikropları yok etmek için ateşe atarlar mikroplu bedenleri, elbiseleri… Bedenin elbiselerini… Ruhların elbiselerini! Cerrah hiç acımaz kangren olmuş organı kesmeye… Cerrah acıma duygusuyla değil, insanı mikroptan kurtarma merhametiyle yaklaşır hastaya…
Birileri de kangren olmuş alanları aynı bakış içinde temizlemeye koyulduklarında, aradaki mikropsuz olanlar da, diğerleriyle birlikte temizlenir!
Küçük balığın büyüğü… Büyük balığın, daha büyüğü var! Görünmeyenin görüneni; görünenin görünmeyeni var! Tâ arşa kadar!
Ha, bir de arşı gökte taht ya da koltuk sananlar var! Kelimeden lafızdan öteye geçemeyip; beyni dört köşe olanlar var! Mezelik beyin olmaktan öteye geçemeyen, beyinler var!
Mecazı hakikat sanıp; gerçeği sembollerde arayan; dişi piliç içinde Allâh bulmaya çalışan taze bebek beyinler!
Allâh’ı içinde bulan(!); karşısındakinin de içinde arayan bebek beyinler!
İçinde?.. Neyin, kimin içinde?..
Benim içimde!.. Senin içinde!.. Dişinin içinde!.. Erkeğin içinde!.. Mikrobun içinde!..
Geçmişten ibret almak ile kin tutmayı ayırt edemeyenlerin içinde!
Atomun mu içinde?.. Hücrenin mi içinde?.. Bedenin mi içinde?.. Beynin mi içinde?.. Ruhun mu içinde?.. Varlığının farkında olmadığımız; ancak belki de bir hücresini teşkil ettiklerimizin ruhunun mu içinde?.. Onların bile farkında olmayanların nûrlarının mı içinde?..
Ya da sonsuza kadar sürecek bu hayal âlemimizin mi içinde!..
“Allâh âlemlerden Ğaniyy’dir”… Seslenişini duyar gibiyim…
Ahmed Hulûsi diyorlar birileri bana; “ben” kimim? Bir âlem mi? Bir zerre mi? Neyimle, kimim; neyim?.. Kime sesleniyorlar bu isimle?..
Hadi, biraz balık ya da zeytinyağlı dolma yiyip, falancayı dinleyip, yatağa gidelim!.. Ya da zevkimize uyacak birini bulalım! Neyimize gerek bu kadar soruyla, onların getireceği sorunla uğraşmak!
Bize kolaylaştırılmamış ki, bunlarla kafa yormak! Her kuş sürüsüyle uçar! Herkes ne için yaratılmışsa, ona o iş kolaylaştırılır.
Hulûsi, sana nelerin kolaylaştırıldığına bak da, anla ne için yaratılmış olduğunu; ona göre sürünü ara! Bırak yatak için yaratılmışlar yatağa; hücre için yaratılmış mikroplar hücreye, kurabiye için yaratılmışlar kurabiyelerine kavuşsunlar!
Mikrop mikropluğunu yapacak; kimileri kara bulutlar oluşturacak; kimileri dünyalarında yaşayacak; kimi de “Allâh” arayacak!
Kiminin yâri, kara toprak; kiminin ki de “Ğaniyy Allâh”!..
Devran dönüyor… Kara bulutlar toplanıyor… “Allâh’a firar edin” uyarısı da hâlâ geçerliliğini koruyor!
29.3.1999
New Jersey-USA