Paraya doymuyoruz!..
Koltuğa doymuyoruz!..
Nama doymuyoruz!..
Dişiye doymuyoruz!..
Ötesini, bilmiyoruz ki!..
Allâh Rasûlü’ne de imanımız yok ki, gösterdiği hedefe ulaşmak gibi bir amacımız olsun!..
Doyasıya, patlayasıya, çatlayasıya, yiyip içip, çiftleşmenin yollarını arayıp duruyoruz!..
Tanrı korkusu olmasa, ne zekât vereceğiz, ne bir iyilik yapacağız!
Ama ya varsa, öte dünya?..
İşte bu korku bazılarımızı biraz dizginliyor!
Hayvani arzularımızı frenliyor!
Ateş ve azap korkusu tanrı korkusuyla birleşince, disk fren gibi işlev görüyor!.. Bu korkuları olmayansa dolu dizgin, patlamış frensiz araba gibi! Nereye kadar?.. Toslayacağı yere kadar!
Ama tüm bunlar, oyunun bir sahnesi daha… Farkında değiliz! Arkada, bu sahneye göre gelişecek çok sahne var daha!
Bu sahnede kimlerle olduğun, kimlere hükmettiğin; kimlere vurup geçtiğin; kimlerin sırtında kimleri ezip tükettiğin, gelecek sahnelere göre çok önemli… Tohumunu, ruhsal genlerini düzenliyorsun bu arada… Bak o tohum sana neler yaşatacak zorunlu olarak genetiği istikametinde sana!
Dedesi erik yemiş, torunun dişi kamaşmış!..
Dedesi vurup geçmiş, torunu delinip geçmiş!..
Oynadığın rolün, sana gelecekte hangi sahneleri yaşatacağını düşünecek kadar çalışmıyorsa artık beynin; ister biraz daha bu hâliyle kullan; faturanı yükselt!.. İstersen bir sakatatçıya sat!.. Mezelik ya da salatalık niyetine değerlendirilsin!
Ölüm ötesi yaşamı idrak edemeyip; gelecek yaşamına göre hayatına yön vermeyen; yalnızca, para, dişi, nam, koltuk için gününü gün eden beyin; gelecek sahnelerde, ateşte kızartılıp ya da haşlanıp, “ötekilerin” sofrasını süsleyecektir!
Bu senaryoda, sana hangi rolün verildiği benim hiç derdim değil!..
Ama sen, senaryoda sana verilen rolün, gerisini de düşün; diğer sahnelerde başına gelecekleri de artık idrak etmeye çalış!
Senaryoyu anlayamasan, okumamış olsan da; hiç olmazsa, yaşamdaki rolün iyi olsun; buna çalış! Başarıyorsan, nasip demektir! Başarmak için gayret sarf etmiyorsan veya gerek duymuyorsan; şimdiden sakatatçının yolunu öğren!
Ben, Cemile’nin dediği gibi, artık senaristi görüp, senaryoyu canlandıranlara kızmamayı öğreniyorum…
Selâm olsun sizlere!
21.4.1999