Rabbiyle buluşmaya giden Musa (aleyhisselâm)’a ateşten, hitap etti Allâh:
“Ben, Rabbin olan ALLÂH’ım, Musa!” dedi...
Ateşten sana hitap geldiği zaman şaşırıp kalma!.. Ateş, adamı yakar!
Seni yakan bir yerden, sana hitap ettiği zaman bundan perdelenme!..
“Seni yakan şey”, ateştir! Gözün alev ile şartlanmasın!.. Yandığın sürece de cehennemdesin!.. Dünya da cehennemden bir parçadır! Öyle ise, dünyanın içinde yaşadığın sürece muhtemelen yanmaya devam edeceksin!
Öte yandan eğer, “sen” hâlâ “Allâh”a ermek istiyorsan; bil ki, asla “sen” Allâh’a eremezsin!..
Allâh’ı istiyorsan, sana dünyayı yaşatacak olan kişilerin peşinden koşma! Seni, “ölmeden önce öldürecek”(!) olanı bulmaya çalış; ki “Sen beni göremezsin!..” hitabı ile karşılaşmayasın!..
Seni yaşatanlar, bir ömür boyu yaşatır, ama sonunda helâkın mukadderdir!..
Seni “ölmeden evvel öldüren”, Dost’undur!
Çünkü, “Mümin ölümle Allâh’a kavuşur, vuslata erer” derler... Anladın mı şimdi bu sözün bâtınî anlamını?
Ve o zaman der ki O:
“Benim cenazemi ağlayarak kaldırmayın!.. Davullar tefler çalın!.. Yâr ile vuslattır, benim hâlim... Gelin ile güveyin buluşması gibi, düğün yaparak cenazemi kaldırın!”
Evet!.. Senin gerçek dostun, seni varlığından öldürecek olandır! O’nu bulmaya çalış ki, O’nun eliyle vuslata eresin!.. Ölüm, senin için şifadır.
Ölüm de cehennem gibi, rahmettir!.. Rahmân’ın rahmeti ise, sıkıntıda gizlidir. Tıpkı acı ilacın içinde şifanın gizli olması gibi...
Dünyaya bağımlı olan birimlere ölüm, korkulu bir şeydir; çünkü sahip olduğu her şeyi kaybetmektir. Ama, bil ki, burada içindeki o korkuyu aşamıyorsan, vehimden kendini kurtaramıyorsan; bunun sana yarın getireceği azaplar çok daha büyük olacaktır...
Var, sen gel!.. Kendini güler yüzle, seve seve, Allâh için ölüme terk et, ki benliğinden ölü; Allâh ile “Hayy” ve “Bakıy” olarak yaşayasın!..
Yani, “Ölmeden evvel öl!” hükmünce, ölümü tatmış olasın!..
İstiyorsan Allâh’ı, durma, vakit geçirme!.. Koş, O’na!..
Yok eğer istiyorsan dünyayı, onu da hiç olmazsa doyabildiğince, zevkince yaşa!.. Hiç olmazsa, “dünyayı yaşadım” de!..
Evet dostum!..
Kitap boyunca bir şeyler anlatmaya çalıştım. Çeşitli yerlerden, çeşitli şeylerden söz ettim. Ama, bütün bunlarla anlatmak istediğim hep, “TEK”...
Tek’in takdirince sende oluşacak şeyler...
“TEK”, sana bunu kolaylaştırmışsa; “TEK”, sana bunu dilemiş ve irade etmişse; bu dediklerim de elbet tesirini icra edecek ve seni o yolda yürüterek sevdiğine, aradığına kavuşturacaktır.
Yok eğer, Tek’in takdiri ayrılıksa, ayrılık süregidecek ve bunun neticeleri de senin için kaçınılmaz olarak yaşanılacaktır...
Diyeceğim odur ki:
“Tek’in takdiri ve hükmü” ne ise, o yerine gelmiştir!
Ahmed HULÛSİ
10.Eylül.1995
Antalya