Aklı yetersiz, bu açıklananları kavrayamayan pek çok kişi de, beyinlerindeki inkâr sigortasını işletecek ve bu açıklamaları reddedecektir. Ne var ki böylece içinde yaşadıkları sistemi, Sünnetullâhı inkâr edip, sadece kendilerini aldatmış olacaklardır!

Evet, Allâh Rasûlü ve son Nebisi o muhteşem Zât, insanın dünyasına ve içinde yaşadığı evrensel gerçeklere böyle işaret ederek, bunlara hiç olmazsa iman etmemizi istemiş!

Hodri meydan!.. Dileyen bunlara iman eder, dileyen etmez!..

Dilerim nankörlerden değil, değerlendirmek suretiyle şükredenlerden oluruz.

Herkes kesinlikle kendisinden açığa çıkanların sonuçlarını yaşayacaktır! Bilgisizlik yüzünden başkalarını suçlasa dahi!

Bu “Sünnetullâh” hükmüdür!

(Not: Son birkaç yazının birlikte okunması, konuların daha iyi anlaşılması için yardımcı olabilir.)

 

KADER KONUSUNDA SORULAR VE CEVAPLAR:

Soru 1

– Mâdemki benim kaderim önceden yazılmış, olacak olan olacak, olmayacak olan da olmayacak, öyle ise ben de hiçbir şeyle uğraşmam, boş otururum!!?

Cevap 1

– Şayet boş oturmak için var edilmiş isen ancak o takdirde bu dediğini gerçekleştirebilirsin. Aksi takdirde, ne iş için yaratılmış isen, o iş sana kolay gelecek ve mutlaka o işi yapmaya devam edeceksin!..

Soru 2

– Allâh benim cehenneme gitmemi takdir etmiş ve cehennemliklerin işini bana kolaylaştırmış ise, bunda benim suçum ne?..

Cevap 2

Mülk sahibi mülkünde dilediği gibi tasarruf eder!.. Sen nasıl mülkün saydığın şeyde dilediğini yapmak istiyor ve bundan engellenirsen benim hürriyetim nerede diye isyana başlıyorsan; Allâh da kâinatın mutlak meydana getiricisi olarak mülkünde dilediği gibi tasarruf etmektedir. Hiçbir kayıt ve şarta bağlı olmaksızın!..

Soru 3

– Peki Allâh bana cebren bu işi yaptırmıyor mu?!!

Cevap 3a

– Cebbâr olan Allâh, dilediğini yapar ve bundan dolayı da kendisine sual sorulmaz!

Cevap 3b

– Esasen Allâh sana yaptırıyor diye bir şey söz konusu değildir! Çünkü gerçekte “sen” diye bir varlık yok ki!.. “Sen” ancak bir isimden ibaretsin!.. “Sen” ancak beş duyunun hayal âleminde oluşturduğu bir varlıksın!.. “Sen” var kabul edilen bir izafî birimsin!.. Şayet sana hücre boyutunda baksak, sayısız hücrelerden ibaret bir kütlesin!.. Işık boyutunda baksak, renk renk ışıksın!.. Beyin yapın ve programın itibarıyla seyretsek, belli bir görevi ortaya koymak için çeşitli özelliklerle programlanmış bir kozmik robotsun!.. Ama ne var ki bütün bunlarla beraber, özün itibarıyla kâinatın herhangi bir yerinde mevcut olan tüm özelliklere de sahipsin!..

Soru 4

– Benim kendi varlığım olmadığına, varlığım O’ndan başka, ayrı bir varlık olmadığına göre, cehennem niye olsun ve ben niye yanayım?..

74 / 109

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!