Kur’ân-ı Kerîm, geçmişin hikâyeleri kitabı değil; “Sünnetullâh”ı, kâh olaylara dayalı kâh da işaret, mecaz yollu anlatan bir kitaptır “OKU”masını bilene!
Buna göre…
Her insan, Rabbinin, yani kendini meydana getiren Allâh isimlerinin işaret ettiği mânâların, açığa çıkma mahalli olarak yaratılmıştır! Bu işlevi yerine getirmeme gibi bir şansı da yoktur!
Siz, varoluş programınıza uymayan programlarla beraber olmama seçeneğinizi kullanabilirsiniz!..
Ama asla karşınızdakinin programını değiştirtme gibi bir yanlış yola girmeyiniz! Zira bunu yaparsanız, o yanlış yolun sonucunda varacağınız yer cehennemiNİZ olacaktır! Çünkü, hiçbir yaratılmışta karşısındakinin programını değiştirme kuvvesi yoktur!
Siz, ancak Hakk’ı tavsiye edebilirsiniz; ama asla zorlama hak ve yetkiniz yoktur! Bunu denerseniz, sonuç hüsrandır; bu yüzden kaybettiklerinizin değerini anladığınız süreçte de iş işten geçmiş ve uğradığınız zararı telâfi imkânınız kalmamıştır!
“Rabb-ül âlemîn”e (her bir âlemin-birimin belli bir programla varedenine) iman edene ise, ne bir korku vardır, ne bir hüzün; artık o, tatmin olmuş bir bilinç hâli ile cennet yaşamına davet edilir, razı olmuş olarak!
CehennemiNden kurtulmak, nefsini tanımaktan değil, “Rabb-ül âlemîn”e iman etmekten geçer… Bunu çok iyi anlayalım…
22 Kasım 2005