7. A'raf Sûresi
A’raf Suresi, sekiz ayeti (163-170) hariç Mekke döneminde, 39.sırada nazıl olmuştur... Kitab tertibi itibarıyla 7.suredir... 206 ayettir...
Sure adını, 46-49 ayetlerinde bahsedilen, “A’raf“ ya da Rical-i A’raf/Ashab-ı A’raf’dan alır...Sözlük olarak yüksek yer, bir dalganın tepe noktası, extremum nokta; orta yer (Teşbihen KALB), demektir... Ayette ise ne cennet ehline ne de nar ehline dahil olmayan, bunları simalarından tanıyıp ayırt eden Rical için bir süper pozisyon hali, olarak tanımlanıyor...
A’raf suresinde bir çok Nebiy’nin kavimleri ve ümmetleri ile ibret verici kıssaları anlatılır... Bilhassa Adem-iblis ve Musa-fravun münasebeti çok ibret verici ve detaylı olarak kıssa edilir...
1-) Eliif, Lââm, Miiim, Saaad.
2-) Sana inzâl edilen bu Hakikat ve Sünnetullâh BİLGİsi (Kitap), Onunla, (iman etmeyenleri) uyarman ve iman edenlere (neye - nasıl iman edip, neleri yapmaları konusunda) öğüt vermen içindir... Artık içinde, bundan dolayı bir sıkıntı olmasın.
3-) Rabbinizden size inzâl olunana tâbi olun... Rabbinizin dûnunda velîlere (dışsal {rabbanî hakikatinizden ayrı düşürecek bilgi verenler} veya içsel {nefsanî - şehevî}) tâbi olmayın... Bunu ne kadar az hatırlayıp, üzerinde derin düşünmüyorsunuz!
4-) Nice şehirlerdeki toplulukları helâk ettik; gece veya gündüz uykusu içindeyken, azabımız onlara geldi!
5-) Azabımız onlara geldiğinde, onların seslenişleri: “Biz gerçekten zâlimlermişiz” demekten başka bir şey olmadı.
6-) Andolsun ki, kendilerine Rasûl irsâl edilenlere de soracağız; irsâl olunan Rasûllere de soracağız!
7-) Elbette onlarda olup bitenin hakikatini açacağız! Biz “gâib”ler (olanlardan bihaber olan) değiliz (Bâtın - Zâhir O’dur - Görünenin melekûtu Esmâ’mızdandır).
8-) O süreçte vezn (her şeyin Allâh hükümlerine göre artısıyla eksisiyle değerlendirilmesi) Hak’tır... Artık kimin mizanları (değerlendirilmeleri) ağır basarsa (nefsinde), işte onlar, engelleri yarıp kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
9-) Kimin de mizanları (değerlendirilmeleri) hafif gelirse, işte onlar da delillerimize zulmetmeleri dolayısıyla nefslerini hüsrana uğratanların ta kendileridir.
10-) Andolsun ki, sizi arzda yerleştirdik ve sizin için orada yaşamınızı devam ettirecek nimetler oluşturduk... Ne kadar az değerlendiriyorsunuz!