53. Necm Sûresi
Necm Suresi, Mekke döneminde 23. sırada nazıl olmuştur... İbni Abbas r.a. 32.ayeti hariç diye rivayet eder...
İbni Mes’ud r.a.: “Necm, Rasulullah’ın Mekke’de ilan ettiği ilk suredir” der...
Gene Abdullah İ. Mes’ud r.a.dan şöyle rivayet edilir: “Muhakkak ki enNebiy s.a.v. Necm Suresi’ni kıraat etti de (hemen-akabinden) secde etti (son ayetindeki kıraat secdesi dolayısıyla)... O topluluktan bir kişi bile geri kalmaksızın secde etti... Ancak bir adam yerden bir avuç çakıl taşı veya toprak alıp onu yüzüne götürdü ve dedi ki: <Bu bana yeter>... Sonra onu kafir olarak öldürüldü gördüm”.
Necm Suresi içinde secde(tilavet/kıraat secdesi) inen ilk suredir...
Nitekim İbni Abbas’dan şöyle rivayet edilir: “Muhakkak ki enNebiy s.a.v. Necm ile secde etti... Onunla beraber müslimler, müşrikler, cinn ve ins de secde ettiler”.
Adını, “Yıldız” manasına gelen ilk ayetinin ilk kelimesi olan “Necm”den alan Necm Suresi 62 ayettir...
Necm Suresinde: Mi’rac mucizesi, batan yıldızın sırrı, O hevasından konuşmaz, kuvveleri şiddetli olan üst akıl sahibidir de, ufuk-u a’la, tedelli nuru, kabe kavseyn-ev Edna, sidre-i münteha, cennet-i me’va, isimlendirerek varettikleriniz sadece bir zandır, insan temenni eder de eder, meleklerin şefaatı ne, zan ilim değildir, iyilik-kötülük karşılığına erme düzeninin bir adlanışıdır, kebair günah ve diğerleri, Vasi’ül Mağfiret sırrı, kendinizi temize çıkarmayın, Musa’nın sayfaları, Çok Vefalı İbrahiym, insan için ancak çalıştığı vardır, güldüren-ağlatan-öldüren-dirilten-yaratan hep Allah’dır, Şi’ra yıldızı, Kur’an-Hadis ilişkisi... v.b. bir çok önemli konu açıklanmaktadır...
1-) Necm’e (bölüm bölüm açığa çıkararak tüm hakikati anlatana) yemin olsun ki,
2-) Arkadaşınız ne saptı ne de azdı!
3-) (O), hevâsından (hayalî şeyleri) konuşmaz!
4-) O yalnızca vahyolunan bir vahiydir!
5-) O’na kuvveleri şiddetli olan talim etti!
6-) O (kuvve) kendini fark ettirdi, böylece de istiva etti (böylece de vahye açık hâle geldi)!
7-) O, Ufuk-u Âlâ (tüm dışsallığı kaplamış - âfakta) olduğu hâlde!
8-) Sonra yaklaştı, tedelli etti (âfaktan enfüse dönüştü müşahedesi).
9-) İki yayın birleşimi (kab-ı kavseyn) veya Edna (daha da yakın) oldu!
10-) Böylece kuluna vahyettiğini vahyetti.