60. Mümtehine Sûresi
Mümtehine Suresi, Medine-i Münevvere’de nazıl olmuştur... Tüm sureler itibarıyla 92. veya 111. sırada nazıl olduğu rivayet edilir.... 13 ayetttir... Sure’nin adı, “Mümtehine” (imtihan eden kadın) veya “Mümtehane” (imtihan edilen kadın) ya da “İmtihan”dır... Bu isimler ayetlerde anlatılan konularla ilgilidir... Şöyleki: Kureyş’ten kaçıp Medine’ye gelen bir takım kadınlar hakkındaki muameleyi açıklığa kavuşturuyor... Ayrıca Allah için sevmek ve Allah için buğzetmek, gayri müslimlerle bazı muameleler gibi başka imtihanlar da sözkonusudur...
Bu surenin sebebi nüzülünde şu olay da sözkonusudur: Sare isimli Mekkeli bir şarkıcı kadın, Medine’ye Hz.Rasulullah’dan maddi yardım talebi ile gelir... Hz.Rasulullah’ın teşviki ile o kadın giydirilir ve ihtiyaçları giderilir... Nihayet o kadın Mekke’ye dönerken Hatıb b. Ebi Beltaa adındaki ailesi hala Mekke’de olan bir müslüman, o kadına Kureyş’e verilmek üzere bir mektub verir... Bu mektubta Hz.Rasulullah’ın Mekke Fethi’ne hazırlandığı haberi veriliyordu... Hz.Rasulullah vahiy ile öğrendiği bu durum üzerine Hz.Ali r.a.ın başkanlığında bir müfreze gönderir ve o mektubu ele geçirir...v.s.
İmtihan Suresinde: Allah için sevme-Allah için buğzetme... Allah’ın ve mü’minlerin düşmanı ne?... Mü’minlerin düşmanlığı ve buğzu zati-ebedi bir düşmanlık değil, fiile buğzdur... Hz.İbrahiym’in ölmez örnekliği... Müslümanların sair insanlığa karşı büyük sorumluluğu... İmtihan edilen kadınlar... HatemünNebiy’e biat eden kadınlar,... gibi bir çok önemli husus açıklanmaktadır...
1-) Ey iman edenler! Benim düşmanım, sizin de düşmanınız olanları velîler edinmeyin! Onlar, size Hak’tan geleni inkâr ettikleri hâlde; Rabbiniz, Esmâ’sıyla hakikatiniz olan Allâh’a iman ettiğiniz için Rasûlü ve sizi (yurdunuzdan) çıkardıkları hâlde, siz onlara sevginizi ilka ediyorsunuz. Eğer yolumda cihat etmek ve rızamı talep etmek için çıkmış iseniz (dost edinmeyin); oysa onlara sevginizi (içinizde) gizliyorsunuz. Ben gizlediğinizde ve açıkladığınızda olarak bilirim! Sizden kim bunu yaparsa, yolun denge noktasından gerçekten sapmıştır.
2-) Eğer onlar sizi ele geçirirlerse, sizin için düşmanlar olurlar. Ellerini ve dillerini size kötülükle uzatırlar ve hakikat bilgisini inkâr eden olmanızı şiddetle arzu ederler.
3-) Ne akrabalarınız ne de evladınız size asla fayda sağlamaz! Kıyamet sürecinde aranızı ayırır! Allâh yaptıklarınızda olarak Basıyr’dir.
4-) İbrahim’de ve Onunla beraber olan kimselerde sizin için gerçekten güzel bir örnek vardır. Hani onlar kavimlerine dediler ki: “Muhakkak ki biz sizden de, Allâh dûnunda kulluk yaptıklarınızdan da uzağız! Sizi inkâr - reddettik. Sizinle aramızda ebediyen düşmanlık ve buğz başlamıştır; siz Esmâ’sıyla hakikatiniz olan Allâh’ın Vâhidiyetine iman edinceye kadar!”... Ancak İbrahim’in babasına: “Mutlaka senin için mağfiret dileyeceğim; ama senin için (dua edip istemekten başka) Allâh’tan bir şeye mâlik değilim” sözü hariç! “Rabbimiz, sana tevekkül ettik, sana yöneldik ve dönüş sanadır!” (dediler).
5-) “Rabbimiz! Hakikat bilgisini inkâr edenler için bizi sınav objesi kılma! Bizi mağfiret et Rabbimiz! Muhakkak ki sen Aziyz’sin, Hakiym’sin.”
6-) Andolsun ki onlarda (İbrahim ve ashabında) sizin için, Allâh’ı ve sonsuz gelecek süreci (yaşamayı) umanlar için güzel bir örnek vardır... Kim (Allâh’tan) yüz çevirirse, muhakkak ki Allâh Ğaniyy’dir, Hamiyd’dir.
7-) Umulur ki Allâh sizinle, düşman olduklarınız arasında bir sevgi oluşturur. Allâh Kaadir’dir... Allâh Ğafûr’dur, Rahıym’dir.
8-) Allâh sizi, din yüzünden sizinle savaşmamış ve sizi yurtlarınızdan çıkarmamış kimselere iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan engellemez. Muhakkak ki Allâh muksitleri (her şeye hakkını verenleri) sever.
9-) Allâh ancak, Din yüzünden sizinle savaşmış, sizi yurtlarınızdan çıkarmış ve sizin çıkarılmanıza destek olmuş kimseleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onları dost edinirse işte onlar zâlimlerin ta kendileridir!
10-) Ey iman edenler... İman eden kadınlar hicret ederek size geldiklerinde, onları sorgulayın. Allâh onların imanlarını iyi bilir! Eğer onları iman etmiş kadınlar görürseniz, onları hakikat bilgisini inkâr edenlere geri döndürmeyin! Ne bunlar onlara (küffara) helaldir, ne de onlar bunlara helal olurlar! Onlara (küffara) infak ettiklerini (mehrlerini) verin. Onların (bu kadınların) mehrlerini kendilerine verdiğiniz vakit, onları nikâhlamanızda sizin üzerinize bir vebal yoktur. Hakikat bilgisini inkâr eden kadınların nikâhlarını tutmayın... Harcadıklarınızı geri isteyin; onlar da harcadıklarını istesinler. Bu size Allâh’ın hükmüdür... Aranızda hükmediyor. Allâh Aliym’dir, Hakiym’dir.