29. Cüz
Mülk, Kalem, Hakka, Mearic, Nuh, Cin, Müzzemmil, Müddessir, Kıyamet, İnsan ve Murselat sûrelerinden meydana gelir...
Mülk Sûresi:
“Mania”(mani olan) ve “Münciye”(kurtarıcı) diye hadisi şeriflerde tanımlanan; kabir azabına mani olucu ve koza’dan kurtarıcı olarak nitelenen bu 30 âyetlik sûre için gene Hz. Rasûlullâh a.s. şöyle buyurmuştur:
“Her mümin’in şuurunda, TEBAREKELLEZİ BİYEDİHİLMÜLK’ün olmasını arzu ederdim”
“Rahman”-Mülk bağlantısı (1, 3, 14, 19, 29)... “Tebârekelleziy BiyediHİlMülk”, “halife”nin makamıdır (halife nesnenin mülkü yanında dünyaNIN veya kabriNİN yeri ne?) (1)... “Ölüm” ve “hayat” hikmetli bir sistemdir; herşey O’nun Esma açığa çıkışı içindir (2)... Potansiyelinin rahmeti olarak tabakalar halindeki yedi boyutlu Sema! (3-6)... Yarattığını bilir! (14)...
Kalem Sûresi:
Diğer bir adı da “Nûn” olan sûre!... Hz. Rasûlullâh a.s.ın mirac hadisinde “Nihayet öyle bir noktaya yükseltildim ki kalemlerin cızıltısını (tasarrufunu) işittim” diye işaret buyurduğu ilmi ilahiden sonsuz açığa çıkış ve seyrin realitesini anlatan ifade (kaderin hakikatı) (1)... “Allâh”ın sünneti, “Rasûl”ün ahlakı olur; ve Hz. Rasûlullâh a.s.ın azıym ahlakı (4)... Hz. Rasûlullâh a.s.ın “Göz haktır” işaretinin gerçeği (51)...
Hakka Sûresi:
“Ölünce uyanırlar” mı? (1-3)... Rabbin arşı’nı taşıyan sekiz (17)... Kitabı sağdan ve soldan verilenler (19-37)... Rabbul’ alemiyn’in tenziyli ve işlevsel hatırlatıcı olan Kurân’a uydurmalar katanların şah damarı kesilir (43-48)...
Meâric Sûresi:
Zül Meâric (pek çok urûc edeni olan) Allâh! (3)... Maddi zamanımıza göre bin yıl olan gün ile elli bin yıl olan gün, gelecek farklı (küçük kıyamet-büyük kıyamet) platformlarımızdandır (5)... Cennette ikram görecek sekiz (23-35)...
Nuh Sûresi:
Allâh eceli (4)... Allâh vakarını ummayanlar (“Din”, Allâh vakarını yaşamaniçindir) (13)... Evrim, bir ba’s ve halk realitesidir; evrim’in ruhu “tevhiyd”dir (14)... Helak olan Nuh kavmi’nin 5 putu hala var (23)... Hidayet başarı, dalalet başarısızlıktır (insan’ın varoluş gayesi itibarıyla?) (24)...
Cinn Sûresi:
“Cin”in (hristiyan cinlerin; Maide: 82-85’e de bak) Kurân'dan etkilenmeleri (yahudi, nasara, mecusi,.. gibi şartlanma-göresel dini anlayışların arkasında olan, bunların tetikleyicisi, cin boyutudur... Cinlerin de şeriat ve tarikatları vardır?... Rasûl’ün Dini ise Hakk’tır; hakikat ve Sünnetullâh tekilliğidir {cinlerde bu ilim yoktur, yahudilerde “Ruh” hakkında ilmin az oluşu gibi}) (1-7, 11-19)...
Cin ve ins’in “bâ’s”ı bilmemeleri (7)... Cin’in (ve ins’in), “ğayb”ı (kaderi) bilmemeleri (10)... Cinlerin de bülh olmayanları vardır (11-14)... Yahudi cinlerden bahsedilen (Ahkaf: 29-32) yerde Rasûlullâh için, onların nitelemesi “DAÎALLÂH (Allâh davetçisi)” iken, Hristiyan cinlerden bahsedilen bu sûrede Rasûlullâh, “Abdullah” olarak niteleniyor (19)... Ğaybını izhar ettiği Rasûl (26-28)...
Müzzemmil Sûresi:
“Gizli bir hazine idim, açığa çıkmayı SEVDİM (Habiybullah oldu!)” kudsi hadisinin işareti!... Hz. Rasûlullâh a.s.ın hakikatının kendine açılması; hakikatını OKUması (1-10)... “Tebettül” caiz değildir, diyenlere? (8)... Gençleri saçı ağarmış ihtiyar kılan süreç (17-19)... Gece kıyamı’nın (teheccüd’ün) önemi (1-6, 20)...
Müddessir Sûresi:
Hz. Rasûlullâh a.s.ın hakikatının, muhteşem irsal’in, beşeriyyet perdesi dolayısıyla göremeyenlere (tüm insanlığa) açılması!... Doğal olarak bunun en papsamlı ve kamil hali son müceddid dönemindedir!.. Nitekim 31.ayette iman etmiş müslümanların imanının artmasından, kendilerine kitab (bilgi) verilenlerin (ehl-i kitap ve bilim) yakînlerinden; yani Kur’ân mucizesini tasdiklerinden; böylece bilgi verilenler ile iman edenlerin, örtüsü açılan hakikatten hiçbir şüpheleri kalmamasından bahsediliyor (“Gerçek inkar edilemeyecek!”?) (1-7, 31)...
30.ayette bahsedilen ve “kafir”(hakikat ilmini inkar eden)ler için bir fitne olan 19 meselesine gelince:
Nasıl ki insan için ölüm ve kıyametin (insan’dan bağımsız?) birer vaka-olgu olarak kendileri değil, ölüm ve kıyametle yaşanacak gerçeklik ve buna ölümden önce hazırlık yapmak (depremler gibi?) önemli ise; burada da önemli olan meleklerin sayıs değil, “nar”ı sana cehennem eden geçerli Allâh hüküm ve sistemdir!.. O halde “Ya Müddessir Kum!” denilmiş, hidayet ve şefaat fırsatını değerlendirmeye bakalım!... “Allâh, Selâm yurduna çağırıyor” (Yunus: 25)!...
Kıyamet Sûresi:
Kıyamet SÜRECİ ve nefs-i levvame’yi yeminde cem etmenin anlamı (1-2)... Kıyamet süreci yaşanacakların müthiş resmi (6-15)... İnsan’in, kendi nefsi üzerine bir basiyret olması! (14)... “Ölüm” neyin ayrılığıdır (28-30)...
İnsan Sûresi:
“Dehr’e sövmeyin, BENim Dehr”(kudsi hadis)!... Dehr ve Semi’- Basıyr kılınan insan (1-2)...
Ebrar, Allâh kullarının (kendi özlerinden) fışkırtıp akıtarak içtiği tükenmez bir Kaynak olan (saf beyaz) “Kâfur”dan kâseleriyle içerler (meşreb Abdullah’dır) (5-6)...
Allâh kulları’nın özellikleri ve nimetleri (6-22)... Allâh dilediğini tasavvuf yaşamına sokar (29-31)...
Mürselat Sûresi:
“O süreçte yalanlayanların vay hâline!” uyarısının bu sûrede 10 defa zikri ve “Artık Ondan (Kurân’ın verdiği bu büyük haberden) sonra hangi söze iman ederler?” son âyeti!... Zikrin ilkası (5)... Rasûllerin işlevi devam eder (11)... Arz, gravitasyon ve manyetizmasıyla dirileri ve ölüleri habsetmiştir (25-26)... Üç çatallı gölge (3-31)...
Kur’ân-ı Kerîm’in nesnel varlığı açısından harf-kelime-âyet-sûre-kitab inşası ve anlamı vardır; ve bu yapı her devirde aynıdır... Bu Kitab’ın (mushaf’ın) “kaç sayfa” veya okuyana bir tertip ve kolaylık için “kaç bölüm” olması; ya da yazı tekniği, insanlara bağlı bir düzenlemedir ve bu zamana bağlı bir farklılık ve gelişme gösterir...
Aslında Kur’ân, cüzlere ayrılamaz!... “Allâh” ismiyle işaret edilen hakiki tekillikte tecezzi kabul etmez!...
Nitekim Kur’ân şöyle der:
Hicr: 90-) Muktesimiyn’e (Tevrat ve İncil’i, beşeri bir bilgiymiş gibi kısım kısım edenlere) inzal ettiğimiz gibi (sana da tecezzi yapılamaz bir tekillik olan hakikat ilmini inzal ettik).
91-) Onlar ki, Kurân’ı (Hz. Muhammed a.s.a İNZAL edilen, Hakikat ve Sünnetullâh için en şanlı bilgiyi), cüzler kıldılar (cüz cüz ettiler).
Bu nedenle Hz. Rasûlullâh a.s. döneminde, inzal olduğu kadarıyla, Kur’ân-ı Hakiym’in bölümleri “Besmele” ile ayrılan “Sûre”lerdi!... Sonradan olan cüz ayrımı yoktu... “Ayet”lerden oluşan ve “Besmele” ile ayrılan 114 “Sûre” vardır Kurân’da...
Oysa cüz ayrımı “Besmele”sizdir ve en-Nebi s.a.v.in vefatından sonra olandır!...
Kur’ân sûreleri’nin bile iki çeşit tertibi vardır...
1. Nüzûl sırasına göre olan mushaf... Hz. Âli r.a.ın mushaf’ı böyleydi...
2. Bugünkü kitabî tertip... Literatürde “son arz” denilen Hz. Rasûlullâh a.s.ın son Ramazan Ayı’nda Cibriyl’e mukabele etmesinin bu sıraya göre olduğu rivayeti üzerine...
Yani Hz. Rasûlullâh a.s. hayatta iken iki kapak arasına getirilmiş bir kitap halinde mushaf yoktu... Bu ilk defa Hz. Ebubekr esSıddık r.a. hilafetinde yapılmış ve en son halini de Hz. Osman zinnureyn r.a. zamanındaki çalışma ve çoğaltma ile almıştır...
Kurân’ın hem ders ve hıfz edilmesi, hem de düzenli olarak okunması için ilk başlarda yedi bölüm olarak uygulamasını yapmışlar; haftada bir hatim indirilmesi için bir düşünce ile... Daha sonra otuz bölüme ayrılarak, özellikle Kur’ân ayı olan Ramazan aylarında “salatul kıyam= kıyam salâtı” denilen “teravih” namazlarında, hergün Kur’ân-ı Kerîm’den bir cüz miktarı okunarak hatim edilsin; veya dileyen diğer aylarda da hergün okuyarak, hiç olmazsa ayda bir, baştan sona Kurân'ı okumuş olsun diye bir maslahat gözetilmiş... Hatta daha sonra bu “cüz”ler de “hizb” (cüz’ün yarısı) ve “rub”(cüz’ün dörtte biri)ne ayrılmış, gene belli kolaylıklar için...
Kurân’ın baştan sona okunacağı müddet için bir alt sınır belirtilmiştir: “Kurân’ı üç’ten az (üç günden az müddette baştan sona) okuyan kimse fakih (din’de derin anlayışlı) olmamıştır (ne okuduğunu anlamamıştır)”, hadis-i şerifi ile... Hz. Rasûlullâh a.s.ın bilinen sünneti, özellikle gece salâtında çok uzun sûreleri peşpeşe kıraat ettiği ve her Ramazan Ayı’nın son on günü içinde (son senesi 20 gün) i’tikaflı iken, Cibril ile inzâl olan Kurân’ı baştan sona mükabele etmesidir!...