9. Tevbe Sûresi (1-59)
Kuran’ın 114 suresi içinde “besmele”siz başlayan tek sure bu “tevbe” (rücu’, inabe) suresidir... Bir diğer adı “Berae”, yani berat, ultimatom suresidir... Esasında gerçek bir tewbe ile berat arasında doğrudan bir bağlantı da sözkonusudur!... 129 ayettir... Medine döneminde en sonlarda nazıl olmuştur...(Tevbe: 113 Mekke döneminde nazıl olmuştu)...
Mü’min-müşrik, müşriklerle kıtal (savaş), müşriklerin necisliği, mescidleri ancak B sırrıyla Allah’a ve ahir güne iman edenlerin imar edecekleri, haram aylar, zekat-sadaka, Tebuk seferi, mescidlerin işlevi, diyn ilminin önemi ve bunun için özel bir cemaatın gerekliliği, Hz. Rasulullah’ın insanlara nefslerinden aziz olduğu, onların sıkıntılarını kendi üzerineymiş gibi hissettiği ve mü’minlere Rauf ve Rahıym olduğu,.. gibi bir çok önemli konu açıklanmakta... Elbette temsili anlatımı ve batını işaretleri dikkate almak şartıyla bütün bunları anlamaya çalışmalıyız...
1-) Ültimatomdur bu Allâh ve Rasûlünden, anlaşma yaptığınız müşriklere!
2-) Yeryüzünde dört ay daha gezip dolaşın... İyi bilin ki, Allâh’ı âciz bırakamazsınız... Allâh (sonunda) hakikat bilgisini inkâr edenleri rezil rüsva eder.
3-) Haccı Ekber Günü, Allâh ve Rasûlünden insanlara bir ezandır (çağrı) ki, Allâh da, O’nun Rasûlü de müşriklerden berîdir! Eğer tövbe ederseniz, sizin için daha hayırlıdır... Şayet yüz çevirirseniz, iyi bilin ki Allâh’ı âciz bırakacak değilsiniz... O hakikat bilgisini inkâr edenleri, bunun sonucu acı bir azap ile müjdele.
4-) Anlaşma yaptığınız müşriklerden, (anlaşma şartlarınızda) size karşı bir eksik uygulama yapmamış, sizin aleyhinize hiç kimseye yardım etmemiş olanlar hariç... Anlaşmaların süresi kadarıyla sözünüzü yerine getirin. Muhakkak ki Allâh korunanları sever.
5-) Haram aylar bitince, (anlaşmayı bozup size saldıran) müşrikleri nerede bulursanız öldürün; onları yakalayıp esir alın; onların yollarını gözetleyip, geçitleri kontrol altına alın! Eğer tövbe eder, salâtı ikame eder ve zekâtı verirlerse o takdirde yollarını açın... Muhakkak ki Allâh Ğafûr’dur, Rahıym’dir.
6-) Eğer müşriklerden biri senden pes edip, koruman altına girmek isterse, onu koruman altına al ki (sana yakınlaşarak) Allâh kelâmını işitsin; sonra onu güvende olacağı yere ulaştır... Böyle (yapmalısın), çünkü onlar (Hakikati) bilmeyen bir toplumdur.
7-) Müşriklerin, Allâh ve Rasûlünün indînde bir anlaşmaları nasıl olabilir? Mescid-i Haram indînde sözleştikleriniz müstesna... Onlar size sözlerine bağlı olarak davrandıkça, siz de onlara dosdoğru davranın... Muhakkak ki Allâh, hükmüne boyun eğerek azabından korunanları sever.
8-) (Onlarla antlaşma mı) nasıl? Eğer, size üstünlük sağlasalardı sizin hakkınızda ne yemin gözetirlerdi ne de zimmet (sözleşme sorumluluğu)! Lafla sizi razı ederler, ama kalpleri kaçınır! Onların çoğunluğu bozuk inançlıdır!
9-) (Onlar) Allâh işaretlerini az bir değer (dünyalık zevkler) karşılığında sattılar da O’nun yolundan engellediler. Yapmakta oldukları gerçekten ne kötüdür!
10-) Yemin veya koruma sorumluluğu bir iman edene dönük ise, onu uygulamazlar! İşte onlar haddi aşanların ta kendileridir!