9. Tevbe Sûresi (60-129)
Kuran’ın 114 suresi içinde “besmele”siz başlayan tek sure bu “tevbe” (rücu’, inabe) suresidir... Bir diğer adı “Berae”, yani berat, ultimatom suresidir... Esasında gerçek bir tewbe ile berat arasında doğrudan bir bağlantı da sözkonusudur!... 129 ayettir... Medine döneminde en sonlarda nazıl olmuştur...(Tevbe: 113 Mekke döneminde nazıl olmuştu)...
Mü’min-müşrik, müşriklerle kıtal (savaş), müşriklerin necisliği, mescidleri ancak B sırrıyla Allah’a ve ahir güne iman edenlerin imar edecekleri, haram aylar, zekat-sadaka, Tebuk seferi, mescidlerin işlevi, diyn ilminin önemi ve bunun için özel bir cemaatın gerekliliği, Hz. Rasulullah’ın insanlara nefslerinden aziz olduğu, onların sıkıntılarını kendi üzerineymiş gibi hissettiği ve mü’minlere Rauf ve Rahıym olduğu,.. gibi bir çok önemli konu açıklanmakta... Elbette temsili anlatımı ve batını işaretleri dikkate almak şartıyla bütün bunları anlamaya çalışmalıyız...
60-) Sadakalar Allâh’tan bir farz olarak; ancak yoksullar, düşkünler, sadaka işleri ile ilgili çalışanlar, İslâm’a yönlendirilmek istenenler, köleler, borçlular, Allâh yolunda (harcama) ve yolcular içindir... Allâh Aliym’dir, Hakiym’dir.
61-) Onlardan bazıları da En Nebi’ye (Hz. Rasûlullâh’a) eziyet ederler ve: “O, her duyduğuna (aldığı vahye) inanan biri” derler... De ki: “Size hayır ulaşsın diye (vahye) kulak verendir! Esmâ’sıyla onların hakikati olarak Allâh’a iman eder, iman edenlere inanır ve sizden iman etmişlere de bir rahmettir”... Allâh Rasûlünü incitenlere gelince, onlar için acı bir azap vardır.
62-) Gönlünüzü hoş etmek için, Esmâ’sıyla onların hakikati olan Allâh namına yemin ederler... Eğer iman edenler olsalardı, (bilirlerdi ki) razı edilmesi gereken (Esmâ’sıyla hakikatleri olan) Allâh ve Rasûlü’dür!
63-) Hâlâ bilmediler mi ki, kim Allâh ve Rasûlüyle zıtlaşırsa, onun için sonsuza dek yaşayacağı cehennem ateşi vardır... İşte azîm rüsvalık budur!
64-) Münafıklar, kalplerinde olanı onlara haber veren bir sûrenin üzerlerine inmesinden çekinirler! De ki: “Eğlenin bakalım! Muhakkak ki Allâh o çekindiğiniz şeyi ortaya çıkartır.”
65-) Kendilerine sorarsan kesinlikle şöyle derler: “Biz yalnızca lafa dalmış, şakalaşıp eğleniyorduk!” De ki: “Esmâ’sıyla hakikatiniz olan Allâh ile; O’nun işaretleri ve O’nun Rasûlü ile mi alay edip duruyordunuz!”
66-) Mazeret beyan etmeyin! İmanınızdan sonra gerçekten hakikat bilgisini inkâr eden oldunuz! Bir kısmınızı affetsek bile, suçlarında ısrarlı olmaları sebebiyle diğerlerine azabımızı yaşatacağız.
67-) Münafık erkekler ve münafık kadınlar birbirlerindendir... Allâh hükmüne göre olumsuz şeyleri emrederler, olumlu olanları da engellerler; cimrilik yaparlar... Allâh’ı unuttular; bunun sonucu onları unuttu! Muhakkak ki münafıklar, fâsıkların (inançları bozulmuşların) ta kendileridirler.
68-) Allâh, erkek ve kadın münafıklara da, hakikat bilgisini inkâr edenlere de, onda sonsuza dek yaşamak için cehennem ateşini vadetmiştir... Bu onlara yeterlidir... Allâh onlara lânet etmiştir (Esmâ bileşimlerindeki Rahıymiyetten mahrumdurlar)... Onlara aralıksız yaşayacakları bir azap vardır.
69-) Sizden önceki kimseler gibi (tıpkı)... Onlar kuvvet olarak sizden çok daha güçlüydüler... Zenginlik ve evlatlar itibarıyla (sizden) daha çoktular... Nasipleri kadarıyla dünya nimetlerinden faydalandılar... Sizden öncekilerin kendi nasipleriyle faydalandıkları gibi; siz de kendi nasibinizle faydalandınız; onların daldıkları gibi siz de daldınız! İşte bunların dünyada da, gelecekte de yaptıkları boşa gitmiştir... İşte bunlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.
70-) Onlara kendilerinden öncekilerin; Nuh toplumunun, Ad’ın, Semud’un, İbrahim kavminin, Ashabı Medyen’in ve Lût toplumunun haberi gelmedi mi? Onların Rasûlleri açık deliller olarak gelmişti! Allâh onlara zulmediyor değildi; fakat onlar kendi nefslerine zulmediyorlardı.