Sayfayı Yazdır

Evliya Gibi Kişi Neden İmansız Öldü?!

Hani bakarız kişinin konuşmalarına, anlattıklarına da, deriz ki, “evliya gibi adam”!.. Ama bir de bakarlar ki, o kişi “imansız” gitmiş yeni yaşam boyutuna!

İnanılmaz gelir bu bize!.. Ortaya koyduğu fiiller veya konuşmalar yahut görünüşü, bizde “evliyadan” zannını oluşturacak kadar belirgin olmasına karşın, neden böyle bir kişi “imansız” olarak yeni yaşam boyutuna geçer?

Bu konuyu sorguladığımda şöyle bir olay müşahede ettim...

Hepimizin bildiği meşhur açıklaması vardır Rasûlullâh (aleyhisselâm)’ın:

“Kişi ne hâl ile yaşarsa o hâl ile ölümü tadar; o hâl üzere bâ’s olur ve o hâl üzere kabir âleminden mahşer âlemine geçer!”

Anlam olarak böyle açıklama…

Sohbet Metnini Görmek İçin Tıklayın

01:15 Beynin çalışma sistemi hakkında şu bilgiyi hatırlayalım... Beyinde iki tür hafıza-bellek (memory) mevcut... Birincisi “short term memory” yani kısa süreli bellek-hafıza, diğeri de uzun süreli hafıza “long term memory”...

03:13 Zekâ veya akıl ön bellekte işini görürken, yani bir konuda karar verme durumundayken, ana bellekte ne kadar doğru ve mantıklı bilgi ve değer yüklenmiş olursa olsun, daima bedensel dürtüleri ve duyguları da dikkate alır; ve hatta onların etkisi altında karar verir!

05:09 Karaciğere zarar veren her şeyden kesinlikle kaçınmak gerekir beyin sağlığımız ve sağlıklı düşünce yapısına sahip olmamız için!

08:40 Namaz, en azından beş vakte bölünmüştür kişinin uyanık olduğu süreç içinde... Ön bellek çalışma düzenine bağlı olarak! Böylece kişi “iman” hâli içinde yaşar, bir sonraki vakte kadar!

09:50 Eğer kişi, duyguları yüzünden, akla mantığa ve ana belleğindeki “iman bilgilerine” rağmen, onlara ters düşen davranışlar sergiliyorsa; sonuçta “iman gerçeklerinden” perdelenerek o anki fiillerini ortaya koyuyorsa; böyle bir hâl içindeyken “imansız” olarak ölümü tatması işten bile değildir! 

 

 

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Sohbeti İndirebilirsiniz!