Hz. Muhammed Farkı

İsmi "ALLÂH" olan, bize Hz. Muhammed (aleyhisselâm) tarafından bildirilmiştir! Çünkü O, bir peygamber değil, "RASÛLULLÂH" idi!

Farkı neydi kendisinden önceki Rasûllerden?

Mesela İbrahim (aleyhisselâm) da, Musa (aleyhisselâm) da, İsa (aleyhisselâm) da "Rasûlullâh" idi...

Hz. Muhammed (aleyhisselâm)'ı tasdik etmek niçin zorunlu?

Sohbet Metnini Görmek İçin Tıklayın

01:00 "İsa aleyhisselam"da "Musa aleyhisselam" da "Rasul" olmasına ragmen neden "Hz Muhammed aleyhisselam"ı tasdik neden zorunludur. Farkı ve işlevi nedir diğer Rasullerden?

02:40 “Hadislerle işimiz yok bize yalnızca Kur’ân yeter” diyenler ne Kurân’ı anlamışlardır; ne ismi “ALLÂH” olan hakkındaki işaretleri değerlendirebilmişlerdir; ne de “Rasûl”lük veya “Nebi”liğin işlevinin ne olduğunu fark etmişlerdir!

03:30 Hz. Muhammed (aleyhisselâm)’ın evrensel ve tüm insanlığı kapsayan muhteşem “SÜNNETULLÂH” açıklamalarını onlar hiç fark edememektedirler. Androidmişcesine Kur’ân tekrarlamak veya sadece fiziki namaz kılmak onlar için yeterli tapınmaktır tanrıya!..

06:05 Rasûlullâh (aleyhisselâm)’ı, postacı peygamber olarak değerlendiren nankörler, yolun en başından, kendi zanlarına sapmış oldukları için, daha sonraki aşamaları zaten değerlendirme imkânı ile karşılaşamazlar.

07:30 Bu aralar bazıları, “Salât”taki Bismillâh ve Fâtiha okunuşuyla yaşayabilenin mi’râcı olan hissedişi, tutup yoga ile, veya Hint felsefesinin Nirvana’ya ulaşması ile kıyaslamakta ve hatta aynı şey olduklarını iddia etmekteler. Oysa birbiriyle hiç alâkası olmayan iki olaydan söz edilmekte! Niye böyle?..

08:40 Açıklandığı devir şartları itibarıyla, zorunlu olarak mecazlar, işaretler kullanılmıştır; ancak bugün artık belli bir bilim ve kültür altyapısı olanlar, Hz. Muhammed (aleyhisselâm)’ı eskisinden çok daha farklı anlayabilmekte ve değerlendirmektedirler.

09:35 Hz. Muhammed (aleyhisselâm) dahi, tüm muhteşem ilmî kişiliğiyle ve kendisinde açığa çıkan ismi “ALLÂH” olana ait özelliklerle varoluşuna rağmen bir “abd”dır, yani KULdur ve ebeden bu böyledir! Şimdi gelelim olayın neden ve nasıl böyle oluşuna...

11:40 Evrende her birim kendi boyut ve yapısının bilinç ve şuuruna sahiptir. Ama bir diğer boyut varlığının bunu algılaması yapısal şartlar sebebiyle mümkün olmaz!

13:10 Rasûller, risâlet adının işaret ettiği mahiyet itibarıyla birbirlerinden farksızdırlar; fakat irsâl olunan ilmin kaynağı olan sıfatlar yönünden farklıdırlar! Kimi Kudret sıfatından irsâl olmuştur, kimi İlim, kimi Hayat!

15:10 Zerre zerredir! Küll değil! Küll, yani holografik gerçekliğe esas olan ana yapıya, “İşte Allâh adıyla işaret edilendir!” diyenler burada büyük bir yanılgıya düşerler ve gerçekten saparlar!

17:15 Nokta, bir hayaldir ismi “ALLÂH” olan indînde! O noktanın açılımı olan, açı içindeki küll bir hayaldir... Küllün yansıdığı her zerre diye tanımlanan, her bir ayna dahi ayrı bir hayaldir!

18:25 Bilelim ki, tasavvuf heveslilerinin önce, “ben, sen, o Hak!” kabullerinden; ve dahi her şeyi, Hak oldukları için kendilerine mubah kabullenmelerinden çok çok ötededir gerçekler!

 

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Sohbeti İndirebilirsiniz!