Salâvat ve Ayna Nöronlar
Bilelim ki, “RUH”, bir anlamı itibarıyla varlığın varoluş özellik ve amacıdır (“sen bu işin ruhunu kavramamışsın” cümlesi örneğinde olduğu gibi)... Diğer anlamı itibarıyla da, beynin ürettiği “dalga”ların oluşturduğu “bilinci” ihtiva eden beden mânâsınadır.
Ana konumuz, “bilgi”!
Kozmik okyanus, gerçekte “dalga” hareketinden başka bir şey değil! Bir diğer deyişle, “bilgi” hareketliliği ve akışından başka bir şey değildir evren içre evrenler!
Her şey, bir “bilgi dalgacığı”…
“Hiçbir şey hariç olmamak üzere her şey O’nu anar, ama siz bunu kavrayamazsınız!” hükmü apaçık dalga-bilgi bütünlüğünün uyarısıdır! Çünkü, her şey “can”lıdır, “ölü” yoktur! “Ölü”, “canlılığını yaşamayan” demektir. “Can”, “bilgi”dir! “Can” mutlaktır; “ölü” ise göresel (muzaf)!
“Bilinç” ise, “bilgi”den başka bir şey değil!
Bir düşünün bakalım… Bilinciniz ile bilginizi ayırabilir misiniz?
“Ben” dediğiniz şey, gerçekte “bilgi”den başka bir şey değildir!
00:38 Her beynin, kendi parmak izini, yani “özel şifresini” taşıyan ruhunu ürettiği kesinleşecek; bundan dolayı da, reenkarnasyonun mümkün olmadığı, yani ölümü tatmış kişinin tekrar yeni bir bedende dünyaya gelmeyeceği gerçeği netleşecek.
05:24 “Ben” dediğiniz şey, gerçekte “bilgi”den başka bir şey değildir! Evrendeki her şey aslında çok boyutlu “TEK KARE” bilgiden ibaret olmasına rağmen; algılayan bilgi birikimlerinin algılamalarına GÖRE çok kareler olarak kabul edilmektedir.
09:47 Bugünün bilimi, daha beynin ne olduğunu çözememiştir.
14:34 Rasûlullâh’ın “Nokta”sından “Arş”ına, oradan da melekî kuvveler ile beynine ve dolayısıyla bilincine inzâl (inzâli) olan Kur’ân-ı Kerîm; “nokta”dan açığa çıkması sebebiyle, tüm “Evrensel Sistem ve Düzen”in işleyiş mekanizmasını, “Sünnetullâh” ismiyle işaret ederek anlatır.
18:59 Dünya yaşamındayken gerçeği görüp bunun sonucunu yaşamış bilinçler, ölüm sonrası, yani beyin ötesi yaşam boyutunda, gerçeği yaşamanın getirisi kuvvelerle, “Kabir âlemi” diye isimlendirilmiş, “Berzah” da denilen boyutta yaşamlarına devam ederler.
22:20 Asırlar öncesinde, “ayna nöronlar” işlevinin insanlardaki açığa çıkışına şöyle işaret edilmiştir toplumlar tarafından: “Üzüm üzüme baka baka kararır”!
25:05 Kişi, Rasûlullâh (aleyhisselâm)’a ne kadar çok yönelir ve O’nu ne kadar çok anarsa, O’na salâvat getirirse, o nispette O’nun ruhuyla, bilinciyle bağlantı kurup, o yayın kanalından kendisine bilgi akmaya başlar; kapasitesi kadarıyla da bu gelen bilgiyi değerlendirir.