Kilitlenmiş Beyin #7
"...Ki onların kalpleri (şuurları) var, (hakikati) kavrayamazlar; gözleri var bunların, onlarla baktıklarını değerlendiremezler; kulakları var, onlarla duyduklarını kavrayamazlar!.. İşte bunlar en'am (evcil hayvanlar) gibidirler; belki daha da şaşkın! Onlar gâfillerin (gılaf içinde - kozalarında yaşayanların) ta kendileridir! (7.A'raf: 179)
"Allâh, onların, beyinlerindeki hakikat algılamasını kilitlemiştir; basîretleri perdelidir..." (2.Bakara: 7)
Burada, "Allâh'ın mühürlemesi" ifadesinden murat, "Sünnetullâh" sonucu, beyin çalışma sistemi gereği, kişide oluşan kilitlenme, "körlük-blokaj"dır!
Zira kişi, verdiği yanlış hükümle beynini kilitler ve artık o gerçekle yüz yüze gelse de onu değerlendiremez!
00:30 Anlatılan konuları neden bir türlü kavrayamıyoruz. Beynin kilitlenmiş olması ne demektir?
01:35 “Herkes elleriyle yaptıklarının sonuçlarını yaşar.” Geçmişte bir zaman içinde belki gençlikte veya yeni yetmelikte bir hüküm veriyorsunuz bu konu böyledir ya da bu bu kadardır, diye. Böylece beyin o konuda kendi kendini kilitliyor. Bundan sonra o hükme ters gelen ne kadar yeni gelişme olursa olsun beyniniz onları görmüyor ve değerlendirmeye almıyor.
03:40 Her an, her yeniye mutlak olarak açık olmak, işin başlangıcı. Sorgulayıcı olmak, araştırmacı olmak, asla mevcut veritabanınla kendini kayıtlamamak ve sınırlamamak, dün bu konuda böyle denmiş ama başka türlü de olabilir mi acaba diyerek yeni karşılaştığın her olayı ve fikri yeniden değerlendirmeye tutmak kişinin beyin kilitlenmelerine karşı emniyet subabıdır.
05:00 Bireysel beyinlerde oluşan blokaj körlüğü bazen toplumsal körlük şeklinde de açığa çıkar. O konudaki şartlanmanın tüm toplumu kilitlemesi ile. Görünmezlerin, bilinmezlerin önündeki perde çoğu zaman bizdeki bu kilitlenmelerin oluşturdugu blokajlardır. Bazen de bizdeki bu kilitlenmeleri bilenlerin o perdeleri kullanmalarıdır. Velilerin Allah’ın örtüsü altında gizli olmalarında da bu sistem geçerlidir.
08:15 Kişinin eline aldığını veya karşısındakini "OKU"yabilmesi için ilk şart, geçmiş tüm veri birikimini bir yana koyarak, onlara dayalı değerlendirmelerini devreye sokmayarak, tamamen objektif, yorumsuz olmasıdır.
09:40 Bilelim ki, verdiğimiz hükümlerin neredeyse pek çoğu, bizim, sonsuz evrensel gerçeklik içinde sayısız sırdan mahrum kalmamıza yol açan, en önemli faktör olmaktadır. Düşünce dünyamızı oluşturan kozamız, çoğu zaman evrensel araç olarak bizi sonsuz yeniliklere taşımak yerine; düşünsel hücremiz şeklinde hapishanemiz olmaktadır!
11:50 "YENİLEYİCİ", din Anlayışımızı "YENİLEMEK-TECDİD" işleviyle Dünya'ya gelmiştir; kanaatimce! Buna açık olanlara ne mutlu!
15:50 Hz. Muhammed a.s.’ın Kuran-ı Kerim’e dayalı bir yolla açıkladığı Allah ismiyle işaret edilen varlığı gerçekten anlamak, idrak etmek istiyorsak, öncelikle ötede yukarıda dışımızda bir tanrı varsayma düşüncesinden arınmak zorundayız. Böyle bir tanrı için yapılan bir ibadet, bir çalışma yok. Yukarıdaki birini razı etme olayı yok…
17:00 Algılamakta olduğumuz her şey, Allah’ın ilmi dilemesi ve kudretiyle meydana gelmektedir. O’nun dilemesi dışında hiçbir birim birşey dileyemez. ‘Hakim’ olan Allah her varlığa hakimdir ve her varlıkta bir hikmetle, yerli yerinde olarak ‘Hakim’ olarak herşeyi oluşturmaktadır.