Enfüste ve Âfakta
Eğer Kur'ân-ı Kerîm'i gerçekten anlayarak ve içindeki sırlara ererek "OKU"maya başlamak, "değişmez Sünnetullâh"ın neleri nasıl oluşturduğunu fark etmek istiyorsak, öncelikle şu inceliğe dikkat edeceğiz:
Okumakta olduğumuz o âyet, insan ya da bir başka birimden söz ediyorsa, o âyette geçen "ALLÂH" kelimesini veya "Allâh isimlerini" zerredeki aynalığa bağlayıp, kendi özünden gelen bir şekilde dilenenin açığa çıkması olarak değerlendireceğiz; yani, o birimin yapısındaki, özündeki mertebelere bağlı olarak anlayacağız.
Buna karşılık, okuduğumuz âyet, evrensel boyutsallıktan söz ediyorsa, bu defa aynı isimleri evrensel boyuttaki mertebelerle alâkalı olarak değerlendireceğiz!
00:30 NOKTA’dan meydana gelen açı içindeki Rahmâniyet zuhuru ve bu zuhurun üretkenliği ile meydana gelen Rahıym’den, arş isimli evrensel doğurganlık -algıladığımız madde boyutunda değil- ile tüm Esmâ mertebesi hâsıl olmakta; ve Kürsî, “Rubûbiyetin tahakkuk ve tahakküm mertebesi” olarak açığa çıkmaktadır!
03:00 Cin adı verilmiş görünmez varlıklar, insanların kendi özlerindeki “hilâfet” sırrına ermelerini kesinlikle istemezler! Bu ana amaçlarıdır.
04:45 Eğer Kur’ân-ı Kerîm’i gerçekten anlayarak ve içindeki sırlara ererek “OKU”maya başlamak, istiyorsak, öncelikle şu inceliğe dikkat edeceğiz...
06:10 İsmi “ALLÂH” olanın, sıfat mertebesini anlamak istiyorsak, karşımıza “İHLÂS” Sûresi çıkacaktır. İsmi “ALLÂH” olanın ZÂT’ını tefekkür ise muhaldir! Olanaksızdır!
07:40 “Âfakta (ufuklar - dışta) ve enfüslerinde (bilinçlerinde) işaretlerimizi onlara göstereceğiz...” (41.Fussilet: 53)
09:00 “Kulun kalbi Allâh’ın iki parmağı arasındadır!” Her an Rabbi olan Esmâ terkibinin açığa çıkışıyla renk alır!
10:00 Gel dostum ömrünü boşa geçirme artık... “Sünnetullâh”ı iyi anla, kavra ve değerlendirmeye bak sana bildirilenleri.