Geri Dönüşü Olmayan İnsan Ruhunun Ölümsüz Yolculuğu
* Ruh konusu insanların anladığı gibi dışardan gelip bedene giren, sonra bedenden çıkıp giden, sonra tekrar geri gelen veya gelecek olan geldiği iddia edilen bir şey midir?
* İslâm dinini kabul etmiş ve İslâm dininin hakikatine ermiş kişilerin ruh konusunu bilmemesi diye bir şey olamaz.
* Metaforlardan yola çıkarak ancak metaforlara varırsınız.
* Ruh nedir? İnsanın ruhu ne oluyor?
* Ölüm nedir, ölümle birlikte ruh nasıl bir yaşama geçiyor?
* Ölüm sırasında karşımıza gelenler, birileri geldi beni karşıladı diyenlerin olayının hakikati ne?
* Ölüm sonrasında nasıl bir yaşam bizi bekliyor?
* Kıyamet denilen yaşamda ne oluyor? Cehennem safası nedir?
* Üfleme, içerden dışarı çıkan bir şeydir. Dolayısıyla o andaki hücresel yapının gelişiminin meydana getirdiği elektromanyetik dalgalardır.
* Ölüm tadıldıktan sonra yaşam, dalgaboyu-data paketi diye tanımladığımız eskilerin tabiriyle ‘ruh’ adını almış olan yapıyla devam eder.
* Dinde kişinin kabir âlemi diye bahsedilen şey, beynin hologram dünyasıdır.
* Ölüm, insanın kıyametidir.
* Ölüm sırasında, bazılarının geldiği, yakınların geldiği, birilerinin ölecek olanı karşıladığı anlatılır. Bunların hepsi, ölüm halüsinasyonlarıdır.
* Kurân’ın tâbiriyle ölümü tatmış olan, o kabir âleminde yaşayan, hologram dünyasında yaşayan varlıkların her biri, kendileri kendi dünyalarındadır. Dışarıyla ilişkileri yoktur.
* Hiçbir şekilde ölümü tadıp da gitmiş olanlarla ilişki kurmak mümkün değildir.
* Kabir azabı aslında dünyadayken olan bir şeydir, sonrasında da devam eder.
* Beynin çalışma sistemi, otomasyondur.
* Beyin kendini tanımlamak için beni yaratmıştır, ben kavramını yaratmıştır.
* Kur’ân, ‘Rab’ tâbiriyle bu hologramik beyini anlatır.
* ‘BismillahiRahmanirRahim’ sihirli bir kelimedir.
* ‘B’ harfinin ihtiva ettiği anlamı anlamamışsak, fark etmemişsek, hayatımız Kurân’ın diliyle şirk içinde geçer.
* Kur’ân bilgisinin en önemli bilgisi ‘La ilahe İllallah’tır.
* İsmi Allâh olanın, kuantum boyutu ve holografik gerçeklik esasına göre, varlığın her bir noktasında, tüm orijinaliyle mevcut olduğunu anlayamıyorlar.
* Her bir insan, kendi kabir âlemindeki bilgilere göre, hologram dünyasındaki bilgilere göre yanar.
* Senin ben dediğin hakikatin, bu şartlanmalarla, kabullerle oluşmuş, kendini bu beden sanan benlik değil, Allâh’ın sonsuz ve sınırsız özelliklerini varlığında barındıran, O’nun zâhir oluşudur.
* Esmaül Hüsna, insan adı verilendeki açığa çıkan Allâh özellikleridir.
* Bize düşen şey, önce kendimizi tanımak ve geleceğimizin ne şekilde şekilleneceğini kavramaktır.
* Ruh, o bedeni terk edip gidemez bir yere. Yaşamı hep bedenle geçtiği için, o bedenle beraberdir.
* Beyin, hologram dünyasına geçtikten sonra, farklı bir algılama boyutuna geçer.
* Allâh, insanın recycle’ını (geri dönüşümünü) kullanmaz.
* Arş, insandaki rahmanî potansiyelin açığa çıktığı boyutun metaforudur.
* Amaç, insanın hakikatini bilmesi, anlaması, idrak etmesi ve kavramasıdır.
* Hadissiz bir din olmaz. Çünkü Kurân’ı dillendiren hadisi dillendirmiştir.
* Kurân’daki âyetler, hep insanı anlatmak içindir. Fatiha’dan başlayarak, Ayetel Kürsü, İhlâs sûresi, hepsi insanı ve hakikatini anlatır.
* Kurân’daki ‘Biz’ kelimesi alt boyuttaki rahmanî potansiyelin, açığa çıkış formasyonunu anlatır.
* Hiç birimiz kendi geleceğimiz ülkeyi, vatanı, toplumu, milleti, ırkı, cinsi, cinsiyeti seçmedik. Bunun içinde kendimizi bulduk.
* İnsanın, cennet yaşamına geçmesi için beşerî kalıntılardan arınması gerekir.
* Yaşam, insan beyninin oluşumundan, ruhunun oluşumundan ileriye doğru sonsuz devam eden bir seyirdir.