00:55 Bugüne kadar ki Kur'an meallerinin çok büyük bir çoğunluğu birbirinin kopyası.

01:09 Hepsinin hazırlanışındaki temel bakış ben ve O, Tanrı, Allah, Büyük Allah ötede Allah anlayışı.

03:09 Tasavvuf yönünden gelen ilim geri kalmış.

03:14 Kuran'ın temel anlayışı vahdet, varlıkta Allah'ın varlığı dışında bir varlık olmadığı, İnsanın halife olarak meydana getirildiği, insanda açığa çıkan Allah'ın bütün özellikleri, insanın kendini tanımasının Allah'ı tanımak olduğu, Nefsini bilen rabbini bilir realitesi.

03:37 Kaldır kendini aradan ortaya çıksın yaradan anlayışı. Bu anlayışı da Kuran'da açıklayan husus B harfi, B sırrı. Hz. Âli'nin söylediği B sırrı. İmam-ı Cafer-i Sadık'tan gelen ilim.

04:09 B harfini o kelimelerin başında görüp, o kelimeyi veya cümleyi nasıl Türkçeleştiririz çalışması Kuran Çözümü.

04:22 Bu Kuran Çözümü'nü okuduğun zaman Allah'ın senden çıkan Esma özelliklerini görüyorsun. 'Allah seni sendeki özellikleriyle bir aşama sonraya getirecek ve bunun neticesini yaşayacaksın' anlayışı var Kuran Çözümünde.

05:01 Sende meydana getirdiği o Esma özellikleri senden açığa çıkıyor ve çıktıktan sonrada onun bir sonucu otomatik olarak oluşuyor.

05:30 Kuran Çözümü, işte bu esas üzere hazırlanmış bir çalışma ve onun giriş bölümünde de ayetlere nasıl bakılması, ayetlerin nasıl anlaşılması, Esma-ül Hüsna'nın ne olduğu, isimlerin özellikleri gibi bir ön bilgi bölümü var.

05:58 Şekilci anlayış üzerine olan mealler, İngilizceye çevrildiği için hep, oradaki katılık ve yüksek tanrı anlayışı, batılılarda Kuran şiddet ve teröre yol açan kaynak kitaptır anlayışına yol açmış.

06:14 İşte bunun içindir ki biz bu Kuran'ı İngilizce çevirisine şu anda yayınladık ve dağıtımına başladık, başta Amerika olmak üzere Avrupa'da.

06:33 Onlara Sufi perspektifi ile Kuran diyerek; Kuran'ın temel ruhunu ve felsefesini anlatmaya çalışıyoruz.

06:42 Rumi'nin anlayışı da bu. Rumi vahabi anlayışına göre meal okuyarak, Kuran okuyarak bu anlayışa gelmedi.

06:54 İmam-ı Cafer-i Sadik'tan gelen, Hz. Âli'den gelen, Hz. Ebu Bekir'den gelen anlayışa dayalı olarak hepsi belli bir mertebeye erdi, yakınlığa erdi.

07:06 İşte bunun için Kuran Çözümü diğerlerinden benim anlayışıma göre çok farklı bir çalışma.

07:20 Kuran Çözümü basılı kitap olarak 1.5 milyon basıldı ve dağıtıldı, ki bugüne kadar Türkiye'deki rekordur, Türkiye tarihinde.

09:20 Bu kadar dağıtılan Kuran'ın parası nerden geliyor, değirmenin suyu nerden geliyor birde ben sana onu da sorayım senin yerine.

09:41 Benim eşimin babası Atasay Kuyumculuğun sahibi Atasay Kamer. Kendisi bu çalışmayı üstüne aldı. Allah bu güne kadar bana belli imkanlar verdi, ben de bu imkanlarımı insanlara Allah'ın kitabını ulaştırmak için değerlendireceğim dedi ve bütün masrafı tamamıyle kendisi karşılıyor. Aynı şekilde basılacak olan İngilizce kitapların da çok büyük bir kısmını kendisi karşılayacak. Sadece İngilizce kitapların ilk baskısını ilk 50.000 ini Apa Ofset'in sahibi üstlendi. Kendileri bu konu ile ilgilenmezken, okuduktan sonra karar verdiler, onlar üstlendi, fakat geri kalanını da yine Atasay Kamer bastıracak. Dolayısıyla, biz bugüne kadar, hiçbir zaman, hiçbir kimseden para toplamadık, yardım almadık, hatta biz basalım diyenlerden dahi istemedik. Biz basıyoruz, size verelim, bizim imkanımız tükendiği zaman sizi ararız dedik ama böyle birşey şu ana kadar da vaki değil ve yakın görünürde de böyle birşey olmayacak tamamen bunu Atasay Kamer karşılıyor.

11:13 Türkiye'de değilim çünkü Türkiye'ye geldiğim takdirde, olay tamamen saptırılacak, işte Ahmed Hulusi Türkiye'ye geldi, Türkiye'de bir yerlere gelmek istiyor, Ahmed Hulusi'nin tarikatı var, efendim Ahmed Hulusi şeyhlik yapıyor, bilmem mürşitlik yapıyor, yok mehdilik taslıyor, bir yığın çamur atılacak. Benim ne mürşitlikle, ne şeyhlikle, ne hocalıkla, ne mehdilikle hiçbir şeyle alakam yok.

11:54 Ben geçer giderim, ama bu ilim inşallah benden sonra da çok daha değerlenecek, yayılacak. Çünkü gençlerin anladığı dille olayı anlatıyorum. Bugüne kadarkilerin en büyük handikapı kendi yaşadıkları devrin diliyle bugünün insanına hitap etmeye kalkmaları ve bunu maalesef işte bu yüzden de başaramıyorlar.