Kıyamet Anlatımlarını Nasıl Değerlendirmeliyiz?
"O süreçte Sur’a nefholunur! O gün suçluları gözleri dönmüş bir hâlde haşrederiz."
Kendi aralarında şöyle fısıldaşırlar: “(Dünya’da) sadece on (saat) kaldınız.”
Onların ne dediklerini biz (hakikatleri olarak) daha iyi biliriz; en çok bileni “Sadece bir gün kaldınız” dediğinde.
Sana dağlardan sorarlar... De ki: “Rabbim onları ufalayıp savuracak.” (20.Tâhâ: 102-105)
Lev enzelnâ hâzelKur’âne ’alâ cebelin...
Eğer biz Kurân'ı bir dağa indirseydik, o dağın paramparça olduğunu görürdünüz... (59.Haşr: 21)
...De ki: “Rabbim onları ufalayıp savuracak.” (Ortalıkta benlik kalmayacak)
“Onların yerlerini boş, dümdüz hâlde bırakır.”
“Orada ne çukur ne de tümsek görmezsin.” (20.Tâhâ: 105-107)
- Mahşerde, sizin 'Ruh' diye bildiğiniz gerçek hakiki beyinler, bütün yaşam bilgisi ile mevcuttur.
- Kuyruk sokumu kemiği, kök hücrelerin olduğu bir yapıdır. Kök hücre, varlığın orjinal bilgisi demektir. Bu bilgi, sizin 'Ruh' diye bildiğiniz hakiki beyinde mevcuttur.
- Kıyamet ile ilgili anlatılan olayların çoğu, metaforlardır, misâli anlatımlardır.