3 Mart 1998
Soru
− “Amerika Birleşik Devletleri, Nasa için yaptığı harcamaları beynin keşfi için sarfetse insanlık şimdi çok değişik, ileri pozisyonlarda olabilirdi” diyorsunuz. Bunun nasıl olabileceğini anlatır mısınız? Teşekkür ederim...
Üstad
− Beynin, aldığı dalga boylarını ne kadarıyla, nasıl değerlendirdiği; dalga boylarının ihtiva ettiği anlamlar yönünden...
“Tek fıtrat” tanımlamasını ne için kullandığını açıklar mısın ...?
Cevap
− Geçen günkü chat’te bireysel fıtratın, bizim anlayışımızdan doğduğunu söylemiştiniz...
Üstad
− Bireyin veya birimin fıtratından söz edilebilir de, “TEK”in yani “FÂTIR”ın fıtratından söz edilemez gibi geliyor bana... Bilmem yanılıyor muyum???
Gelelim, “çok”u algılamamıza...
FÂTIR, beyinlerimizi, “TEK”i çok olarak algılayacak bir özellikle yarattığı içindir ki, biz “TEK”i çok görmeye sonsuza dek devam edeceğiz!..
Ancak, şuurda, bunu aşıp, “TEK”i hissetme” imkânımız da yok değil!..
Soru
− Üstadım... Bir hadiste geçen, Nuh (a.s.)’ın ümmetine yaptığı tebliği; kıyamette ŞAHİT olarak Hz. Muhammed’i ve ÜMMETİNİ göstermektedir... Nuh’dan sonra İbrahim, Musa, İsa vb... Nebilerin gelmesine karşın özellikle Hz. Muhammed ve ÜMMETİnin ŞEHÂDETini nasıl anlamalıyız..? “ŞehidAllâhû” âyeti ile ilgisi var mı?..
Üstad
− Ümmetçe hakikati kavrama olayı Muhammed Ümmetine nasip olan bir olay olduğu için, daha önceki ümmetlerde açığa çıkmadığı için, bu böyle denilmiştir...
Cevap
− “EZEL”, algılanan boyuta GÖREdir! “MUTLAK”, sözü dahi öyledir...
“AŞK” fıtratından gelen bilinme, bilme muradının şiddetidir... “Hiçbir şeyde zâhir olmadım, “İnsan”da oluşum gibi” sözüyle anlatılmak istenen de bu mânâya gelir. “AŞK”, özden seyredene; seyredenden özedir!
“ŞİRK”, birim adı altındakinden gâfil olmaktır, birim görmekdir... Her şey VAHDET oyunundan ibarettir. Bir yönden seveni, bir yönden sevileni oynar... Birime ve bedene duyulan aşk, aslında ALLÂH’a duyulan aşktır (Allâh’ın İştiyakıdır), âşıkla mâşuk arasında perdedir! Her şeyin mânâ olduğu, somut obje diye bir şeyin var olmadığı, ne algılanıyorsa; yoktan var olduğudur... Kendini, kendinde, kendinden seyredendir diye düşünüyorum...
Üstad
− ... geçen oturumdaki Ezel nedir ve aşk konusundaki soruların cevabını verdi... Teşekkür ederim... Feyizlendik inşâAllâh!..