31. Lukmân Sûresi
Adını, kendisine “Allah”a şükretmek için “Hikmet” verildiği 12.ayette belirtilen, vasiyyet, ihsan ve Nübüvvet-i Ta’rifiyye sahibi Hz.Lukman’dan alan bu sure Mekke-i Mükerreme’de nazıl olmuştur... Sadece 27-29 ayetleri’nin Medine-i Münevvere’de indiği de rivayet edilir; ki bu rivayetin sebeb-i nüzulu olan olay da diyn gerçeği ve uluhiyyet bakımından ibrete şayandır: İnzal olunan-vahyolunan ilahi bir kitab’ın sanki Allah’ın tüm ilmini ihata ettiğini, sanarak İsra: 85.ayetle ilgili olarak Yahudi alimlerinin “Bize Tevrat verilmiştir ve onda herşey vardır” demelerine Hz.Rasulullah s.a.v.: “Allah’ın ilmi içinde o az bir şeydir!” buyurmuş ve 27.ayetle gerçek durumu açıklamıştır...
Lokman Suresi, 34 ayettir...
1-) Eliif, Lâââm, Miiim.
2-) İşte bunlar Kitab-ı Hakiym’in (o hikmetli BİLGİ’nin) işaretleridir.
3-) Görüyormuşçasına Allâh’a yönelenler (ihsan sahipleri) için hakikate erdirici ve rahmet olarak.
4-) Onlar ki, salâtı ikame ederler ve zekâtı verirler; onlar sonsuz geleceklerine ikân sahipleridir.
5-) İşte onlar Rablerinden gelen hakikat bilgisi üzeredirler ve işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
6-) İnsanlardan kimi de vardır ki ilme dayanmayan bir şekilde, Allâh yolundan (insanları) saptırmak için işin laf yanını satın alır ve onu eğlence (keyif aracı) edinir. İşte bunlar için hor-hakir edici bir azap vardır.
7-) Ona işaretlerimiz bildirildiğinde, sanki onları işitmemiş, sanki iki kulağında ağır işitme varmış gibi (duymazlıktan gelerek), benlikle yüz çevirir... Onu feci bir azapla müjdele!
8-) İman edip imanın gereğini uygulayanlara gelince, onlara Naîm cennetleri (Esmâ kuvvelerinin Rahıymî özellikleriyle yaşam) vardır.
9-) Orada sonsuza dek yaşarlar... Allâh’ın Hak vaadidir! “HÛ”; Aziyz’dir, Hakiym’dir.
10-) Semâları, dayanağı olmaksızın (Bi-gayrı amed) yarattı (direkt olarak Esmâ mânâları olarak vardır - varlığın ilim - şuur boyutu); sizin (benlik bilincinizin oluşması ve) sarsılmamanız için arza (bedende) sâbit dağlar (organlar) ilka etti ve orada (bedende) her DABBEDEN (hayvani özellikler) oluşturdu... Semâdan (şuurdan) bir su (ilim - kendi hakikatini kavrama bilinci) inzâl ettik de onda tümüyle kerîm eşini (ölüm ötesi yaşam kişiliğini - ruhunu) oluşturduk.