Son Uyarı
Anlayışı sınırlı ve anlayışı kıt bazı tanıdıklara ve Sistemin Seslenişi yazıları ile diğer yayınlardaki bir kısım açıklamaları yanlış yorumlayanlara, son bir uyarıda bulunmak istiyorum.
Biz, Allâh’ın lütfu ihsanı, inayeti ile, bugüne kadar çeşitli zâtlar tarafından yapılmış açıklamalara ilaveten, bugüne kadar hiç değinilmemiş bir kısım konulara değindik...
Bugüne kadar söylenmemiş bazı şeyleri söyledik...
Bugüne kadar açıklanmamış bazı sırlara işaret ettik...
Kur’ân âyetlerinin işaret ettiği, bugüne kadar pek üzerinde durulmamış bazı derûnî muhtevalarına temas ettik...
Takdirimizdeki kadarıyla bunları ele alıp; ortamın ve insanlık bilgisinin kaldırabileceği nispette açıklamalar yaptık...
Ne var ki...
Bazı anlayışı sınırlı veya anlayışı kıt insanlar bütün bunlardan yanlış hükümler çıkardılar!
Kimi sûrete tanrılık verdi kimi nefsine!
Bilgi yüklü bilgisayarlara döndüler yazdıklarımızı ezberleyip!
Sistemi açıklamaya çalıştık; sistemi fark ettiklerini söyleyip; sisteme kafa tutup, savaş açan bir zihniyet içine girdiler!
Silindirin önünde durmayın, ezer geçer; dedik; “Silindirin ezip geçeceğini fark ettik” deyip; silindirin önüne uzandılar!!!
“Ateş yakar, acıma duygusu yoktur ateşin; su boğar” dedik... “Anladık, fark ettik ateşin yakacağını, suyun boğacağını” deyip; içine atladılar ateşin, suyun, güya sistemi anlamış(!?) olarak!
Yuh olsun!
Bu ne anlayış?..
Bu ne gaflet!
Bu ne ters kavrayış!
Akılla yaşadığını söyleyen güya hesap-kitap adamları, nasıl bu kadar akılsız olabiliyorlar!
Sanırım bu da bir tür ters mucize!!?
Tüm yayınlarımda, Allâh Rasûlü’nün “İKRA=OKU”yup bildirdiği “DİN”i=Sistemi bir kere daha açıklamaya çalıştım...
“Salât”ın bâtın boyutuna işaret ettim; ancak bütün bâtınî yaşamların bedensel beyin çalışmalarıyla birlikte değerlendirilebileceğini defalarca anlattım!
Ayrıca, bedensel boyutuyla “salât”ın yeterli olmayacağını, gönül=şuur yanının yaşanmasının da şart olduğunu anlatmaya çalıştım... Bunu ters anlayıp, “beş vakit salât”ın bedensel yanını rafa kaldırdılar bazıları!
İnsan, bu dünyada, bedeni, ruhu ve şuuruyla bir bütündür!
İbadet adı verilen bütün çalışmalar dahi, beden-ruh-şuur boyutları bir arada olarak kemâle ulaşır.
Bunlardan yalnızca biriyle o ibadetin yerine getirilmesi eksikliktir; sonuçta, ihmâl edilenin, o boyuttakinin karşılığını ağır bir bedelle ödemek zorunda kalır insan!
Sistemin sonucudur bu!
Allâh Rasûlü’nün yapılmasını tebliğ ettiği şeyi yapmayan kişi, otomatik olarak, Allâh’ın yaratmış olduğu SİSTEM SONUCU, eksik bıraktığı çalışmanın karşılığı olarak, cezasını çekecektir!
İnsan, gittiği ortamda, yanında götürmediğinin eksikliğini duyacak; ve bunun sonucuna çok acı bir şekilde katlanacaktır!
Dışardan biri onu yargılamayacak; o kendi yapmadıklarının sonucunu yaşayacaktır!