Yani ALLÂH’ın “HAYAT” sıfatı, Güneş üzerinden Dünya’ya ulaşan ışınlarla bize hayat ve canlılığı ulaştırıyor.
Yani;
Gözümüzü açıyoruz, Güneş platformunda... Yaşıyoruz, Güneş platformunda...
Ölümle birlikte boyut değiştiriyoruz, yine Güneş platformunda!
“Kıyamet” kelimesinin işaret ettiği değişik boyut ve dönüşümler söz konusu... Ancak...
MUTLAK Kıyamet anına, Kıyamet sürecine kadar da bu böyle devam ediyor, ama biz bunun farkında değiliz. Çünkü yaşamı, beş duyu değerleriyle, beş duyu verileriyle bloke olmuş bir vaziyette değerlendiriyoruz.
Şimdi, 70 yıl yaşayan biri, bu 8 saniyelik süreçte, neler yapmalı ve niye?
Eğer basîretli ve ilim sahibi bir insansak, idrak etmek durumundayız ki, “Kâinat” denen, “Evren” denen bu yapıda, bizim içinde yaşadığımız “Samanyolu” gibi milyarlarca Galaksi var!
Ve bu galaksilerin aralarındaki mesafeler, bizim hesaplarımıza göre algılanamaz, hissedilemez ölçüler!..
Sadece matematiksel rakamlarla aradaki ölçüleri ifade ediyoruz; ama bu mesafenin nasıl bir şey olduğunu hiçbir insanın havsalasının alması mümkün değil.
Bırakın galaksiler arasındaki mesafeleri veya milyarlarca galaksiyi; bizim Galaksimiz içinde mevcut olan yaklaşık 400 milyar yıldızın büyüklüğünü de insan havsalasının alması mümkün değil!
Şu anda Dünya üzerinde 5 milyar, 6 milyara yakın insan var. Gelmiş geçmiş insan sayısına bunun 10 mislini katsak, 50 milyar insan olur! Oysa sadece Samanyolu Galaksisi’nin içindeki yaklaşık 400 milyar yıldızın varlığı, bugün bilimsel olarak tespit edilmiş durumda.
Yani her bir insanı Galaksi içindeki bir yıldıza yollasak, 50 milyar eder!
Oysa 400 milyar yıldız var Galaksi’de!
Nasıl bir Galaksi ve nasıl bir büyüklük içinde yaşadığımızı ifade edebilmek amacıyla bunları anlatmaya çalışıyorum.
Şimdi...
Galaksi’yi yöneten, “Galaksi dışında bir tanrı” düşüncesi ne kadar ilkel bir düşünce, artık bunu siz düşünün!.. Hele hele, Galaksi içindeki bir yıldızda, mesela Orion veya Beta Nova’da yaşayan bir TANRI düşüncesi!!!
İşte bu ilkel düşünceyi, Hz. Muhammed (aleyhisSelâm), 1400 yıl önce ortadan kaldırmaya çalışıyor... Kurân’la bir gerçeği vurgulamaya çalışıyor, diyor ki;
“LÂ İLÂHE İLLÂLLÂH!”
“Tanrı ve tanrılık kavramı yoktur. Sadece Allâh vardır!”[1]
Yani, yukarıda, ötede bir yerde bir tanrı ve ona yönelik olarak onun gönlünü hoş etmek için yapılacak birtakım şeyler söz konusu değildir!
Böyle bir tanrı ve tanrılık kavramı yoktur! Sadece Allâh vardır!
[1] “HZ. MUHAMMED’İN AÇIKLADIĞI ALLÂH” isimli kitapta bu konunun detaylarını bulabilirsiniz. Ayrıca, “HZ. MUHAMMED NEYİ OKUDU?” isimli kitapta da bu konunun ayrıntıları mevcuttur.