Beyinde her bir mânânın, belli hücre grupları içinde yerleşik belli frekansta bir titreşimi vardır. Beyin hücreleri, sürekli olarak, elektriksel bir titreşim hâlindedir. Her bir düşünce, beyinde belli hücre grupları arasında bir titreşim oluşturmakta ve belli bir elektrik akışı oluşturmaktadır.
Dünya’da ilk defa olarak, 1986 yılında “İNSAN VE SIRLARI” isimli kitabımızda, “zikir” denen olayın beyinde hücreler arasında belli bir elektrik faaliyeti meydana getirdiğini, bu kelime tekrarından hücreler arasındaki elektriksel faaliyetin arttığını; bunun frekansının âtıl duran diğer hücrelere “transmitter”lar aracılığıyla iletilerek bu âtıl duran hücrelerin o gelen frekansa programlanarak devreye girdiğini ve böylece de zikrin beyindeki kapasiteyi arttırdığını yazdık.
1986 yılında biz bunu yazdıktan sonra, bu konudaki ilk bilimsel açıklama, 1993 yılında, Amerika’da, dünyanın bir numaralı bilim dergisi olan “Scientific American”nın Aralık sayısında yer alan bir makalede ele alındı.
Bu makalede, bilim adamı -aynı zamanda söz konusu makalenin yazarı- beyindeki hücrelerin belli kelime tekrarlarıyla devreye girdiğini, kelime tekrarlarının beyinde belli hücreleri devreye sokarak kapasiteyi arttırdığını yazdı.
Yani burada demek istediğim şu;
Siz, zikir yapmak yani Allâh’ın belli isimlerini anmak suretiyle o isimlerin ihtiva ettiği anlam istikametinde beyin kapasitenizi geliştirebilirsiniz. Mesela diyelim ki Allâh’ın 7 Zâtî sıfatından 3.sıfatı olan “İrade” sıfatının adı olan MÜRİYD ismini zikrettiğiniz zaman, her gün belli bir sayıda bunu tekrarladığınız zaman, diyelim ki 1000- 2000-3000 defa tekrarladığınız zaman, birkaç ay sonra “İrade” gücünüzün arttığını fark edersiniz... Bunun yanı sıra, “Müriyd” isminin yanı sıra, “Kuddûs” ismini tekrar etmeye başladığınız zaman, kendinizde belli bir arınma, istemediğiniz kötü alışkanlıklardan arınma; kendinizin bu beden değil, bir bilinç varlık olduğunuzun, yaşamı ölüm ötesi yaşamda da devam edecek olan, sonsuz bir varlık olduğunuzun idrakının kendinizde gelişmeye başladığını fark edersiniz.
İşte bütün bu kelime zikirleri yani Allâh’ın isimlerinin zikri, sizin beyninizde belli kapasiteleri arttırır, geliştirir.
Bu kapasite sizde ne kadar artarsa, o ismin mânâsı sizde o kadar açılır ve o ismin mânâsının, hakikatinin işaret ettiği mânâda da Allâh’ı tanımış olursunuz.
Yani sizin Allâh’ı tanımanız, kendinizde O’nu bulabildiğiniz ölçüdedir!
Kendinizde olduğu gibi başkalarında da ortaya çıkan özellikler, yine Allâh’ın isimlerinin özellikleridir. Eğer biz dışa dönük değil, kendimizi geliştirme yönünden olaya bakarsak şunu keşfederiz:
DUA ve ZİKİR beyinde belli bir kapasite genişlemesini ve bu kapasitenin gelişmesine bağlı olarak kişilikteki gelişmeleri ve tekâmülünü getirir. Bu özellikler de otomatik olarak beyin tarafından ruha yüklendiği için, ruhun da çok daha yüksek kapasitede özelliklerle, kemâlâtla oluşması sağlanmış olur.
Yani yaptığımız bu zikir çalışmaları veya zikir yanı sıra yaptığımız diğer “ibadet” adı verilen bireysel menfaate dönük çalışmalar, yani namaz-oruç-hac vs. gibi çalışmalar hep bizim kendi geleceğimizi en güzel şekilde inşa etmek, ölüm ötesi boyutta yaşam şartlarımızı güzelleştirmek amacına yöneliktir.