Eğer bir süre içinde sizi kandıramadıklarını görürlerse, zaten kendilerini açık edecekler ve böylece ne oldukları da ortaya çıkacaktır.
Ayrıca bu gibi durumlarda, önceki bölümlerde bahsettiğimiz duayı çokça okumak suretiyle çevrenizde bir dalga koruyucu kalkan da oluşturabilirsiniz ki, tecrübelerimize göre bunun, cinlerin foyasının ortaya çıkmasında çok büyük yararı vardır...
İnanmayanlar tarafından alay konusu olacağını bilmemize rağmen, kesin olarak ifade edelim ki bütün bu uçan daireler veya bu uçan dairelerle gelen kişiler görüntüsünü verenler, hakikatte “Cinler”den başka bir yaratık türü asla değildir!..
Eski devirlerde, Anadolu’nun veya Batı’nın köy yollarında veya mezarlıklarında perili evler(!)de ve tenha yerlerde insanlara çeşitli görüntülerle insan ya da hayvan şekillerinde görünen Cinler; günümüzde de, eskiye inanmayan ve eskiyi hor gören insanları aldatıp kendilerine tâbi kılmak ya da onların bu şekildeki eğilimleriyle eğlenmek amacıyla, uçan daireler şekillerinde gözükerek yeni bir usül tatbik etmektedirler...
Ve Cinler, bu yeni usüllerle insanları kandırırken, âdeta kendilerine inanmayan, kendileriyle alay eden, veya kendilerini yok sayan insanlarla da alay etmekte ve onlardan bir çeşit intikam almaktadırlar...
Bu uçan daireler görüntüsü ile köy yolunda gece yarısı yürürken aniden acayip bir şeyle karşılaşan insanın gördüğü arasında hiçbir fark yoktur... İkisi de, normal diye kabul edilmiş bulunan insanın göremediği, iki ayrı tipte görüntüdür...
Materyalist bir tıp adamı, her ikisini de halüsinasyon diye kabul eder... Madde ötesine inanan bir kimse için ise, gerçekte ikisi de birdir...
Kurân’da “Cin” diye belirtilen veya başka bir yerde başka bir tâbirle anılabilen; maddi yapısı olmayan, fakat zaman zaman madde görünütüsü verebilen birtakım yaratıkların kâh köy yollarında hayvan veya insan şeklinde görüntü vermesi, kâh uzayda veya duvar üzerinde bir uçan daire ve bu uçan daireden inen insan tarzında görünmesi... İkisi de her hâlükârda aynı neticeye çıkmaktadır...
Daha önce de açıklamaya çalıştığımız gibi, Cinler, istedikleri anda ve yerde, arzu ettikleri bir şekilde insanlara madde ötesi olan yapılarını maddi görüntü şeklinde gösterebilirler...
Tıpkı televizyonda ekran üzerinde seyrettiğimiz elektromanyetik dalgaların, henüz ekrana dönüştürülmesinden önce, havada görünebilmesi hâli gibi... Düşünün ki, televizyonda seyrettiklerinizi, aynen televizyon ekranında değil de, boşlukta seyrediyorsunuz...
Yani birtakım elektromanyetik dalgaların sahip olduğu görüntüyü ekranda değil de boşlukta seyrediyorsunuz...
Burada ister istemez aklıma, bir süre önce okumuş olduğum bir Allâh Rasûlü buyruğu geldi ki, hatırımda kaldığına göre, anlam olarak şöyle idi... Ki bu açıklama ehlince bilinir...
“Dünya’nın son devirleri yaklaştığında, Cinler yeryüzünde görünmeye ve insanlarla çeşitli şekillerle temas kurmaya başlayacaklardır...”
Evet, bu konu bize ister istemez bu açıklamayı hatırlattı... Siz ister, bu olaylar ile bu açıklama arasında bir ilişki kurunuz, isterseniz kurmayınız!..
Gerek dinî kaynakların bildirdiklerine, gerek tasavvuf ehlinin açıklamalarına ve gerekse tefekkür sistemimizin oluşturduğu sonuca göre; “İnsan” adıyla bilinen ve tanınan yaratık sadece Dünya üzerinde yaşamaktadır...
İnsan tipinde “şuur” sahibi olarak ve insana benzer bir yaşantı da sadece cinlerde mevcuttur...
Bunların haricinde diğer gezegenlerde dahi, insan ve cine benzer fizik - madde bedenli yaratıklar mevcut değildir... Ve bu sebeple de insanlık âlemi, ilmini ne derece geliştirirse geliştirsin, müspet ilme dayalı olarak bu dünyalardan hiçbirinde insan tipi madde bedenli varlık bulamayacaktır!..
Bunların ötesinde insan tipi görüntü veren ya da başka şekillerde görünen bütün yaratıklar ise tamamen cinlerden ibaret olacaktır.
Diğer gezegenlerde de hayatiyet ve canlılık vardır, ancak bu canlılık ve hayatiyetin ortaya çıkışı, bazılarında beş duyuyla idrak edebileceğimizin ötesinde ve bazısında da mikroskobik görüntülerdir... Bu tipten bir canlılığın Güneş’te dahi mevcut olduğu misal olarak verilebilir...
Uçan dairelere dair maddesel yapı ve çeşitli madeni parçalar bulunduğuna dair iddialar ise, ki bu parçalar son derece ufak olduğuna göre ışınsal yapıya sahip olan bu yaratıkların elektrik gücüyle bazı madenleri değişik bir hâle sokması şeklinde açıklanabilir... Mesela kömürün yüksek basınçla elmas olması gibi...
Bu konuda son ve kesin sözümüz, uçan daire veya bu çeşitten bütün görüntüler tamamıyla Cinlere aittir, şeklindedir... Medyumluk hâdisesinin bir başka görüntüsünden öte bir şey asla değildir...