Sana şunu yap, dendi; aksini yaptın!
Akıl ile ilim doğrultusunda yaşamak istedin; sonra da bildiğine gidip, duygularının getirisi davranışlar ortaya koydun!.. Sonra da oturup ağlıyorsun!.. Ben buna mı lâyığım, diye dertleniyorsun!..
Bu daha bir şey değil…
Nasreddin Hoca kaybettiği eşeğini ararken, ıslık çalıyormuş hani… Demiş, Hoca ıslık çala çala eşek mi aranır, üzülmüyor musun?.. Yok, demiş; bozuntuya vermiyorum daha!.. Umudum şu tepenin ardında… Orada da bulamazsam, o zaman sen seyreyle bendeki vaveylayı!
Ansızın gelecek olan gelince, o zaman seyredeceğiz sende vaveylayı!
Bil ki…
Hak ettiğin, sen yaratılmadan önce, sana takdir edilmiş olan hedefindir… Yaratılış amacındır!
Her birim, yaratılış amacına ulaşması için, neler gerekiyorsa, gerçekte onları hak etmektedir!
Hak ettiklerin sana, seni hedefine ulaştırıcı olarak karşına çıkar… Kâh bağış yollu; kâh mekr yollu!..
Mekr yollu geleni eğer fark edemez de; geldiği gibi kullanırsan, sonunda perişan olursun!
Ellerinle, kulaklarını sağır; gözlerini kör eder; şuurunu işlemez hâle getirirsin! Ondan sonra ne dinlediklerin sana yarar sağlar, ne okudukların! Divâneler gibi koşturursun sağa sola avunmak için; gündüzün perişan, gecen perişan! Görüntünse eşeğini yitirmiş Hoca efendi misali!
Gene de, şükret yitiğinin farkındaysan!
Bir de neleri yitirdiğinin ya da yitirmekte olduğunun hiç farkında olmayanlar var!
Kozalının “Tanrı”sına dayanan, “hepimiz tekiz, biriz, Hakk’ız” avuntusu içinde, “Âlemlerin Rabbi’nin yarattığı Sistem ve Düzen”den perdelenip; gününü şimdilik keyifle geçirenler var!..
Elle gelen düğün bayram, diyen dangalaklar var! Ellerini soksalar ateşe de elle beraber; görsek kaç saniye dayanabilecekler ateşe, elle beraber!
Liyâkat kesbetmek mi?..
Eğer müşrik terminolojisi olarak kullanılmıyorsa bu kelime; anlamı, senin ortaya koyduklarının karşılığını hak etmen anlamındadır!
Fark ediniz ki…
Tüm yanlışlarınızın temelinde Sistem ve Düzeni “OKU”yamamak; “tanrı” kavramına dayalı düşünmek; vehminizin varsayımlarıyla hayalî beklentiler içinde; yani bir tür mucize umutlarıyla yaşamak yatmaktadır!
Fark edemezsen bu yaşına rağmen taşın sert olduğunu, ateşin yaktığını, suyun boğduğunu; yani sistem ve düzenin ne olduğunu; o zaman benim gibi olgunluk sembolü olursun, ateşin boğup, suyun yaktığını anlamış(!) bir hâlde!!!
Neyi hak ettiğini anlamak istiyorsan, yaşantına bak!
Kendini kandırma!.. Kendini aldatma!..
Azrâiliyet ardından İsrafiliyetle ruh boyutunda yaşamaya başladığın zaman; dün, dünde kalacak; buna karşın sen ise, dünün üzerine inşa ettiğin binanın içinde hapis!
Musalla taşında paşalar için de söyleniyor aynı cümle:
− ER kişi niyetine!..